19 Aralık 2010 Pazar

Proje’ Evlere Şenlik...


Aklı başında ya da ‘akîl’ kişiler, epey bir süreden beri Türkiye’de ileriyi görebilmek için iki olayın sonuçlanmasını bekliyorlardı:
1) Yerel seçim..
2) Obama’nın ziyareti..
Neden?..
*
Çünkü ülkede başını RTE’nin çektiği ve eski ABD Başkanı Bush döneminde tezgâhlanmış “beynelmilel kökenli bir planlama” uygulanıyordu...
Nasıl?..
• AKP’nin yüzde 47 oy aldığı seçimle, planlama güç bulmuştu. • Yerel seçimde AKP’nin oyları yükselirse ülkede ‘Ilımlı İslam Devleti’ kurmak yolunda büyük bir aşama gerçekleşmiş olacaktı. • Ergenekon tertibi planın en önemli ayaklarından biriydi. • Medyayı tasfiye için Sabah Grubu’na el konmuş, Doğan Grubu’na 500 milyon dolarlık bir fatura yazılmış, Cumhuriyet baş hedef olarak Ergenekon’dan payını almıştı. • Güneydoğu’da etnikçilik, Fethullahçılıkla işbirliği yapan AKP dinciliğiyle tasfiye edilecekti. • F tipi polis ve MİT ile Ilımlı İslam derin devleti yaratılmıştı. • Yeni teknolojik atılımla telefonlar dinleniyor, aydınlar sindiriliyor, ilerici kesimlerde korku toplumu oluşuyordu. • Çağdaş örgütlenmeler yerine tarikat ve cemaat örgütlenmesi ülkede egemenleşmişti. • Hırslı ve dinci bir yeni sermaye sınıfı güçleniyordu. • Tayyip Erdoğan, Bush ABD’sinin desteğiyle gücüne güç katıyor, liderliğini partisinde ve ülkesinde pekiştiriyordu.
*
Bu programın ya da planlamanın demokratik görüntü altında uygulanması için ne gerekliydi?..
Yerel seçimlerde 66 miting yapan RTE’nin sandıktan güçlenerek çıkması bekleniyordu...
O zaman ‘Ilımlı İslam Devleti’ görünüşte demokratik bir yöntemle kurulacaktı...
Ülkede kendilerine liberal sıfatını yakıştıran bir entel grubu da bu projenin sadık hizmetkârıydı...
*
Ne var ki hesap tutmadı...
Yerel seçim sonuçlarında sandıktan RTE’nin yükselişini, liderliğini, tek adamlığını ve partisinin egemenliğini destekleyecek bir sonuç çıkmadı...
Tersine, bir çöküşün ilk göstergeleri belirginleşti...
Yerel seçimlerin sonuçları alındıktan hemen sonra Türkiye’ye gelen ABD Başkanı Obama da Bush döneminin BOP’unu ve Ilımlı İslam Devleti siyasasını savunmadı...
Bu durumda, dünyanın en büyük gücü, Türkiye’de laik devlet düzenine karşıt tavrından vazgeçiyor demektir...
Mart ayının sonunda ve nisan ayının ilk haftasında yaşananlar, Türkiye’nin yazgısında ve geleceğinde bir dönüm noktasını vurguluyor...
*
Her şey birdenbire düzelmez...
Başbakan’ın kişiliği de bütün bu olan bitenleri değerlendirip gereken dersi çıkarması için elverişli değildir...
Üstelik RTE’nin sırtına iki yük binecektir...
1) Obama’nın talepleri...
2) Ekonomik kriz...
Dünyada ve Amerika’da bir devir kapanıyor, bir devir açılıyor...
Bu süreçte Türkiye’nin eski hamam eski tasla yetinmesi olanaksızdır...

0 yorum:

Yorum Gönder