17 Aralık 2010 Cuma

Sara Nöbeti Gibi…


Politika bir bakıma yüzeyseldir; siyaseti anlamak için tarihsel ve toplumsal nedenlerini ve kökenlerini bilmek gerekir…
Bugün Türkiye kişinin dudağını uçuklatacak bir hastalığı, rezilliği, hezimeti, çöküşü yaşıyor…
Peki, anlamı nedir bu kıyametin?..
*
Her zaman altını çizdiğim gibi, bugünkü Türkiye’yi anlamak için, önce bir kavramı tarihsel kökenleriyle kavramak gerekir…
Nedir o kavram?..
Aydınlanma..
Bu kavramı dışlayan bir yaklaşım, yaşadığımız olayların yüzeysel kavgasını ve dedikodularını yansıtmak cüceliğini aşamaz…
Hıristiyan Avrupa’da ilk Aydınlanma tohumları Luther’le topluma serpildi…
Kanı revan içinde yaşandı Aydınlanma…
Batı’da siyaset, kilisenin egemenliğinden kurtulup laikliğe kavuşulduğu zaman, demokrasi de toplumun yaşamında benimsenmeye başladı…
*
21’inci yüzyıldayız…
Tüm İslam dünyasında tek laik Cumhuriyet Türkiye…
Cami tüm Müslümanlık coğrafyasında politikaya egemen…
Şimdi anayasasını Kemalist devrimle laiklik temeline oturtan Türkiye’de dinci-İslamcı bir karşıdevrimin siyasal kavgası yaşanıyor…
Olaylara, RTE’ye, MHP’ye, AKP’ye, Gül’e, CHP’ye, askere, Ergenekon’a, teröre vesaireye bu açıdan yaklaşamayan her yorum siyasetteki yüzeysel kavganın keşmekeşini yansıtacaktır…
Cumhuriyet gazetesinin ötekilerden farkı da budur…
Aydınlanma’yı telaffuz edemeyen, laikliğin, demokrasinin ‘olmazsa olmazı’ olduğunu vurgulayamayan her yaklaşım, şu gereksiz soruyu gündeme getirecektir:
- Ne oluyoruz?..
Ne olduğumuz bellidir…
*
Aydınlanma kavgasını çok partili rejim ortamında yürütmeye çalışan Türkiye’de, iktidar, Amerika-Bush desteğiyle AKP’nin eline geçmiştir…
MİT..
Jandarma..
Polis..
Yargı..
Ve asker üzerine yürütülen kavganın belli bir sürede dinci devleti yaratmak için verildiğini görmeden yapılacak her siyasal yorum, yüzeyselliği yansıtan şaşkın politikanın değerini ya da değersizliğini içerir…
*
Ergenekon davasına Mehmet Barlas köşesinde Estergon adını taktı…
Estergon tertibi, ‘dincilik-İslamcılık’ siyasetini devletin anayasasına işlemek için büyük bir mücadele veren AKP iktidarının bilinçli marifetidir…
Kavga ya da politikanın kökeni, içeriği, amacı, anlamı bir başka türlü anlaşılamaz…
Biz, Avrupa’nın geçmiş yüzyıllarda yaşadığı kavganın güncelliği içindeyiz…
*
Bu kavgaya malzeme olsun diye Estergon tertibi 100.000 sayfalık bir malzemeyi piyasaya sürdü…
Çoğunlukla telefon konuşmaları ve dedikodular…
Medya her gün gizli dinlemelerin gayri ciddi ve kuşkulu içeriklerini ‘reyting’ için topluma pazarlıyor…
Bugün Türkiye’de ahlak, ölçü, etik, ciddiyet, namus, kişi güvenliği rafa kaldırılmıştır; çöküş, hastalık, hezimet, sara nöbeti gibi yaşanıyor…
Bakalım bu ortamda yürüyegelen kavganın sonuçları ne olacak?..

0 yorum:

Yorum Gönder