13 Aralık 2010 Pazartesi

Vatandaş!..


Arkadaşlarla birlikte şairin Kadıköy’deki evindeyiz, Dağlarca karşımızda Buda heykeli gibi oturuyor, biz çaylarımızı yudumluyoruz…

Dedim ki:

- Belki saçta, başta, kaşta, gözde zamanla değişiklik var; ama, bilincinizde yok!.. Şiir devam ediyor sizde!.. Şiirin sürmesi bilinci de sürdürüyor…
Dağlarca neredeyse sözümü keserek yanıtladı:
“- Bilinç bıçak ya da keman gibidir, ne kadar kullanırsanız o kadar bilinçtir.”
Özlemiştik şairi, görmeye gelmiştik; ama, Cumhuriyet’e yazmaya başlamasını da istiyorduk…
Şairin ulusal bayramlarda gazeteye şiir yollama göreneği sürüyordu, süreyi haftada bire dönüştürsek nasıl olurdu?..
*
Dağlarca için evrende her şey şiirdir…
Türk Lirası’nın ve Amerikan Doları’nın üzerine ekonomi sayfalarında uzmanların bitmez tükenmez yazılarını okursunuz, oysa her şey o denli açık seçiktir ki!.. İşte Fazıl Hüsnü’nün “Para” adlı şiirinden iki dörtlük:
“Değerim düştü demektir
Paranın düştü değeri.
Yine bölüştü demektir
Açla çıplak geceleri.
Sararmadı, kurudu yaz
Geldi beterin beteri.
Nere gider anlaşılmaz
Ata ters vurmuş eyeri.”
“Ağa” başlıklı şiir:
“Suyun kuşu varsa
Kuşun göğü var.
Kuşun göğü varsa
Göğün gecesi var.
Göğün gecesi varsa
Gecenin yıldızı var.
Gecenin yıldızı varsa
Yıldızın çobanı var.
Yıldızın çobanı varsa
Çobanın ağası var.”
Fazıl Hüsnü Türk dilinin şairidir, evrensel ozanıdır, yeryüzü yurttaşıdır, insanlığın vatandaşıdır, sınır tanımayan sanatsallığın pasaportunu yüreğinde taşıyan Dağlarca, Atatürk devriminin bize armağanıdır…
Şiirleriyle birinci sayfamıza buyur etmek istedik onu…
Kırmadı bizi…
Tüm alçakgönüllülüğüyle ‘evet’ derken Cumhuriyet için güzel sözler söyledi…
*
Fazıl Hüsnü’nün evinden ayrıldık, arkadaşlarla birlikte yürürken binbir düşünce geçiyor kafamdan…
İçim rahat değil..
Hepiniz gibi kaygılıyım..
Karamsarlık kuşu yüreğimde kanat çırpıyor..
Ama kendi kendime diyorum ki:
Bir ‘Ulusal Kurtuluş Savaşı’ ardından bir ‘Aydınlanma Devrimi’ni gerçekleştirmiş Türkiye, varoluşunu uygarlık boyutlarında koruyabilecek birikimlere sahiptir..
Neden?..
Çünkü Dağlarca gibi bir şair yetiştirmiştir…
*
Öyle zaman gelir ki bir toplumun bir şaire kaçınılmaz gereksinmesi olur…
Fazıl Hüsnü Dağlarca’yla Cumhuriyet’te sık sık buluşmayı yaşamın umuduna, güzelliğine, güvenliğine eşanlamlı sayacağımıza inanıyorum…
Şairin “Vatandaş” adlı şiiri:
“Sabah vakitler ağarmadan,
Açmadan dağlar yeryüzünü;
Hanginiz uyanır,
Uyanırım.
Tarlalarda rüzgâr, çarşılarda ses,
Bir yeniliği var yaşamanın;
Hanginiz acıkır,
Acıkırım.
Ne kadar çirkin olursa olsun ayırdedilmez
Fark edilir üşüyen sıcaklığı;
Hanginiz sever,
Severim.”

0 yorum:

Yorum Gönder