11 Aralık 2010 Cumartesi

Yurttaş ve Mürit…


Babam, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi’ne katılmış asker kuşağındandı; Araplara ilişkin düşünceleri olumsuzdu; arkadaşlarıyla söyleşirken kulak misafiri olurdum; Araplara güvenmezlerdi…
Nasıl güvensinler ki?..
Araplar İngilizlerle bir olup Türkleri arkadan vurmuşlardı.
Osmanlı’da İkinci Mahmut zamanında başlayan dönüşüm, Tanzimat’la sürmüş, 20’nci yüzyılın başındaki çalışmalarla Türk askeri savaşmanın koşullarını öğrenmişti; ama, Arap’ta böyle bir disiplin yoktu.
*
Peki, bugün Irak’ta yaşanan ne?..
Bir savaş var..
Ama cephe yok..
Birlikler yok..
Üniforma yok..
Komutan çok..
Peki, bu savaşın adı ne?..
Ulusal bilince erişememiş yoksul halkı güdüleyen ortak bir ülkü var mı?..
*
Türkiye’de ‘Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın bir ‘Millet Meclisi’ vardı..
Düşmana karşı birlik olan halkta ulusal bilinç zamanla oluştu; başlangıçta fikirler dağınıktı. ‘Halife’ yi düşmanın elinden kurtarmak amacında olanların ufukları dinsel düzeyde kalıyordu.
Irak’ta ulusal bilinç gelişebilir mi?..
Araplar; mezhep, aşiret, tarikat inancıyla öylesine şartlanmışlar ki toparlanıp tek amaç ve hedefte bütünlüğe erişmeleri çok güç…
Ancak halkta direniş güdülenmesi egemenleştikçe, bağımsızlık ve kurtuluş fikrinin çevresinde toparlananların zamanla bir potada kaynaşmaları beklenebilir.
*
1923 Cumhuriyeti, Anadolu’da ulus bilincinin üstüne kuruldu…
Mezhep, tarikat, cemaat, aşiret koşullanmasını aşıp ortaklaşa bilincin paydasında uluslaşmak, laiklik ve demokrasi için önkoşuldur.
Avrupa’da demokrasi, laiklik üzerine yurttaşların kurduğu bir tarihsel olgu…
Ne yazık ki Türkiye’de çok partili rejim laikliğe karşı tepkiyi gündeme getirdi; tarikat, cemaat, aşiret şartlanmaları çağdaş öğretim seferberliğiyle aşılamadı; cemaat ve tarikatlar ekonomik açıdan da örgütlenerek ülkeye egemen oluyorlar…
Ya medya?..
Tarikat ve cemaat gazeteleri artık açıkça kimliklerini sergiliyorlar; çağdaş demokrasinin sosyal güçleri Türkiye’de geri çekiliyorlar..
Gidişat kaygı verici!..
*
Laik ve demokratik Cumhuriyetler ‘yurttaşlık’ kavramı üzerine kurulur.
Ama Türkiye’de ‘yurttaş’ gün geçtikçe azalıyor..
Yurttaşın yerine kim geçiyor?..
Mürit!..
Demokrasi müritlerden oluşan bir toplumda yaşayabilecek rejim değil..
Tüm İslam coğrafyasının demokrasiden uzak yaşaması bu bakımdan doğaldır.

0 yorum:

Yorum Gönder