3 Ocak 2011 Pazartesi

ATATÜRK’ÜN AYDINLIĞI


Ülkemiz içten ve dıştan gelen baskılarla sürekli olarak yıpratılmak istenmektedir. Emperyalist güçler ve yerli işbirlikçileri, ülkemizin güçsüzleşmesi, parçalanması ve bölünmesi için var güçleriyle çalışmaktadırlar. Amaç Lozan Antlaşması ile kazandıklarımızı, yeniden Sevr Antlaşması ile ele geçirmektir. Emperyalist güçler, kendilerini ilk kez yenilgiye uğratan Mustafa Kemal Atatürk’ten intikam almanın ateşiyle yanmaktadırlar. Bu yüzden Kemalizm’i terk etmekten, Atatürk’ün resimlerini indirtmeye kadar birçok koşullar öne sürmektedirler. İnsanlarımızın içinden Atatürk sevgisini söküp, atmaları için büyük uğraşlar vermektedirler. Atatürk silinince, ülkemizin paylaşılmasının kolay olacağını düşünmektedirler.
2002 yılının sonlarında iktidara gelerek, ülkemizi refaha kavuşturduklarını söyleyenler, sürekli olarak kendilerinden önceki dönemleri eleştirmektedirler. Eleştirilerin ardında Atatürk’ün dönemi de var, ama bunu şimdilik tüm açıklığıyla söylemekten kaçınıyorlar. Bu dönemde Atatürk’e ve laik cumhuriyetimize karşı yapılan hakaretler büyük boyutlara ulaşmıştır. Ancak hukuk insanları bile bu yapılanlar karşısında sessizliklerini korumaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk, çürümüş ve çökmüş bir imparatorluğun sömürgeye dönüşmüş topraklarında, emperyalistlere karşı savaş kazanarak, tam bağımsız çağdaş bir cumhuriyet kurmuştur. On beş yıl gibi kısa bir sürede gerçekleştirdiği eşsiz devrimlerle Türkiye Cumhuriyeti, dünyanın en modern ve gelişen ülkeleri arasında yerini almıştır. Atatürk’ün ölümünden sonra ülkemizi yöneten siyasi iktidarlar, özellikle çok partili düzenle birlikte Kemalist ilke ve devrimlerden ödün vermiştir. Günümüz siyasi iktidarı tarafından cumhuriyet sorgulanmaktan çıkarılmış, artık yargılanmaya başlamıştır. “On Kasım’da sap gibi ayakta durmaya gerek yok” diyenlerin yönetiminde artık Atatürk’e karşı hakaret olağan karşılanmakta, Atatürk’ün anma programları bile iptal edilebilmektedir.
Günümüzde Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin değerleri yıpratılmaya çalışılmakta, yapılan sahte dayanaklarla gerçekler çarpıtılarak, toplum yanlış yönlendirilmek istenmektedir. Sahte demokrasi şemsiyesi altındaki fikir özgürlüğü söylemleri ile yetişen genç kuşakların kafalarında Atatürk ve cumhuriyet devrimlerine yönelik bilgi kirliliği yaratılmaya çalışılmaktadır.
Bir televizyon programında çoksesli müziğimizin yüz akları olan ve müzik dünyasında Türk Beşleri olarak anılan Cemal Reşit Rey (1904-1985), Ulvi Cemal Erkin (1906-1972), Hasan Ferit Alnar (1906-1978), Ahmet Adnan Saygun (1907-1991) ve Necil Kazım Akses (1908-1999) için bazı kendini bilemeyenler, ağır hakarette bulunmuşlardır. Bütün çağdaş dünya Türk Beşleri’ni bağrına basarken, bazı kendini bilmeyenler devrim karşıtlığına destek olmak adına hakaret etmekten çekinmemektedirler. Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde olan müzik ve sahne sanatlarının sarsılmaz devrimcileri Türk Beşleri, ülkemizde klasik müziğin gelişmesine öncülük etmişler, verdikleri eserlerle, yetiştirdikleri müzik insanlarıyla hem ülkemizde, hem de dünyada beğeni ve sevgi kazanarak, çok saygın bir yer elde etmişlerdir. Müzik dünyasının Türk Beşleri için hakarete varan sözcük kullanmanın altında, Atatürk’ün aydınlanmacı politikalarını karalama çabası vardır.
Ülkemiz, ABD ve AB’nin kıskacında, ılımlı İslam cumhuriyeti çığlıklarıyla bir ortaçağ karanlığından geçmektedir. ABD ve AB’den çok, ABD ve AB’ci olmak isteğinin ülkemizi getirdiği karışık durum ortadadır. Aynı şekilde Araptan çok Arap olmak sevdasının ülkemizi getirdiği karanlık gelecek de ortadadır. Çağdaş dünyaya kendi kimliğimizle ve Atatürk’ün aydınlık yoluyla ulaşacağımız bilinmelidir. Hiçbir güç Atatürk ilkelerine ve devrimlerine karşı gelemeyecektir. Hiçbir güç Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlığının karşısında duramayacaktır.
Emperyalist güçlerin ve yerli işbirlikçilerinin çabaları boşunadır. Atatürk’ün ışıltılı yolu ve eşsiz Altı Ok’u, ülkemizin geleceği için, aydınlık ve refah dolu günleri müjdelemektedir. Tüm yurtseverlerin bilinçli ve kararlı örgütlenmesiyle, bu sıkıntılı günler kısa sürede aşılacaktır.

Suay KARAMAN(Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri)

0 yorum:

Yorum Gönder