16 Ocak 2011 Pazar

Belediye Başkanı ile Domuz…


Biliyorsunuz; Türkler doğayı çok severler…
Onun için orman kalmadı…
“Baltalar elimizde” çocuk şarkısı ile başlayan orman sevgisi, ormanı kesip içine ev yapma şeklinde sürdü.
Özellikle İstanbul çıkışlarında gördüğünüz o ev… Aslında orman içine yapılmıştı… Herkes sevgisinden orman içine ev yapınca…
Ev, evlerin içinde kaldı…
*
Arada bir “Domuz kasabaya indi”, “Ayı şehre indi” haberleri okursunuz ya gazetelerde…
Aslında insan ayının, domuzun yerine çıktığı içindir bu…
Siz hiç medeni dünyada ayının mağarasına kanepe, soba kurup oturan insan duydunuz mu?..
Ayı mağarasına gitmek üzere mahalleden geçince, işte o haber yayınlandı TV’de:
“Ayı mahalleye indi…”
Domuzu makamına yüz metre mesafede gören belediye başkanı da zaten kızdı “Domuzun burada ne işi var” diye… Gerçi domuz da belediye başkanını yuvasına yüz metre mesafede görünce “Bu da kim burada?..” diye baktı…
*
Keza deniz sevgisi…
Denizi sevmeyeni duymamışsınızdır, her vatandaşımız denizi sever… Onun için zaten, Dünya Bankası kredisi ile yapılan kanalizasyon sistemleri ile kakalarını denize yaparlar…
Ve peşinden denize girdiklerinde karşılaşırlar…
O zaman işte o soruyu sorar insan:
“Bunu kim yaptı?..”
Biliyorsunuzdur; Konya deniz bulamayınca, yüz yirmi kilometre boru döşendi ve fosseptik Tuz Gölü’ne bağlandı…
Beyaz Tuz Gölü, oldu size turuncu…
*
Ben size söyleyeyim; bence Orta Asya’yı Türkler kuruttu…
Şimdi sıra Anadolu’da…
*
Çünkü; bu kadar kuralsız, ilkesiz, sorumsuz, saygısız olur mu insan?..
Ağaç karda çiçek açmaz, kuralı vardır… Deniz, ortasına atılanı götürüp kıyıya bırakır, ilkelidir… Dağlar ırmakları besler, ırmaklar göllere su taşır, yardımlaşmadır… Leylekler başkasının yuvasına konmazlar, saygıdandır…
Ya insan?..

0 yorum:

Yorum Gönder