21 Ocak 2011 Cuma

Bir Mümtaz Şahsiyet…


Önemli mümtaz şahsiyetlerden birisi de YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’dır…
Türban sorununu 8 başbakan çözemedi…
22 hükümet başaramadı…
30 sene çare bulunamadı…
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, mahkemeler yetmiyormuş gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de girdi işin içine, olmadı…
Bu önemli mümtaz şahsiyet, oturup üniversitelere iki satır yazı yazdı…
Oldu…
Şu an itibarıyla türban sorunu yok, çünkü türbanlılar manga manga girip çıkıyorlar üniversitelere ve derslere…
Şöyle çözdüğünü açıkladı:
“Hukukun arkasına dolanarak…”
*
Önemli mümtaz şahsiyet “Özgür düşünce olmadan bilim olmaz” dediğinin haftasına zaten üniversiteye sivil polis çağırdı.
Bu, sınavlarda küpe, kolye yanında toka takmanın da yasaklanmasının ama kafayı tümden örten türbanın serbest bırakılmasının hemen öncesinde… Soruların çalınıp belli yerlere verilmesinin ise hemen sonrasında oldu…
Ki o zaman iktidara yakın çevreler şöyle dediler:
“Koltuğunu doldurdu…”
Nitekim o gün duyunca demek ki sormuşum:
“Koltuğa da mı?..”
*
Önceki gün öğrenciler YÖK’ün kapısında sinek gibi ilaçlanırken, kızlar yine yerlerde sürüklenirken, yakalananlar polis araçlarına tıkıştırılırken, kaçanlar çimlerin üzerinde ağladıklarında bunları düşündüm…
Normalde bu gibi profesörlerin -çoğunluk hocalarımızı tenzih ederim- üniversite gençliğine yaşamın yüce değerlerini öğretmeleri gerekmez mi?..
Ama tersi oluyor…
Üniversite gençliği yıllardır bağıra-çağıra öğretmeye çalışıyor hocasına:
Özgür düşünceyi…
Akademik ahlakı…
Üniversitenin gururunu…
Yalakalığın sakıncalarını…
Yamanmanın çirkinliğini…
Kişiliği…
Adamlığı…
Haysiyeti…
Ar’ı…
Hayâ’yı…
Hoca öğreteceğine, tam tersine, üniversite gençliği kapıların önünde bağıra-çağıra, öğretmeye çalışıyor hocasına işte…
Olmuyor…
O zaman çimlerin üzerine oturup ağlıyor üniversiteli…

0 yorum:

Yorum Gönder