Bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti… Bu devleti şu an Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor. Ama Sayın Başbakan, yönettiği bu cumhuriyete düşmanlık eden gazete temsilcisini özel gezilerine çağırıyor.
Davalılardan kaçmak için ikide bir adını değiştiren bir gazete var:
Bir Vakit yapıyorlar bir Akit.
Bunlar cumhuriyete küfrederek okuyucu kazanmaya çalışıyorlar. Namuslu yurtseverleri de çetelere hedef gösteriyorlar.
Bu bozguncu-gerici gazeteyi Almanya yasakladı.Kamu düzenine zarar veriyor diye.
Ama Almanya’da yaptığından bin kat daha fazlasını Türkiye’de yapıyor. Bunu yaptığı için de ödüllendiriliyor.
Bir Vakit olan bir Akit olan gazetenin başyazarını da Başbakan Erdoğan onurlandırıyor.
Onu gezilerine çağırarak… Uçağında gezdirerek…
O da ‘Cenab-ı Allah, Başbakan ve kurmaylarının yardımcısı olsun…’ diye övgüler diziyor.
BULMACADAKİ İHANET
Varsın övsün Başbakan’ı… Ama iş orada kalmıyor.
Bu adamlar; cumhuriyet düşmanlığı için her türlü haince fikri bu gerici gazetede yayıyorlar. Bulmacalarını bile böyle hazırlıyorlar. Son ihanetleri de Şeyh Sait isimli haini aklayan ve yücelten bulmacaları. Bu kışkırtıcılar; hain Şeyh Sait için; ‘Cumhuriyete kurban verdik!’ demişler.
Yani; bunlara göre cumhuriyet rejimi cellat… Şeyh Sait de kurbanı…
Böyle haince bir iftirayı yayanları da Başbakan Erdoğan uçağında gezdirerek ödüllendiriyor.
- – -
Sayın Başbakan! Başında bulunduğun rejime küfreden bu adamları uçağınızda ağırlayarak ne yapıyorsunuz?
Sakın ola ki, ‘O bir gazeteci!’ demeyin.
Biz neyiz?
Çiğ vurmuş patlıcan mıyız?
Uçağınızda ağırlanmadığımıza göre; suçumuz sizin başında bulunduğunuz bu devleti savunmak mı?
KİM O ŞEYH SAİT
Akitçilerin cumhuriyet tarafından katledildiğini söylemeye uğraştıkları Şeyh Sait kim biliyor musunuz?
Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923′te kurulduktan sonra o sıralarda İngilizlerin elinde bulunan Musul’u almak için harekete geçti.
Güney’de İngiliz askeri ile Türk askerleri ile yer yer çatışmalar başladı.
İşte tam bu ortamda Genç bölgesinde, 13 Şubat 1925′te bu hain Şeyh Sait isyan etti. Kısa sürede 13 vilayeti ele geçirdiler. Burada Kürdistan adı altında ve şeriatçı bir devlet kurmak niyetinde idiler.
Hükümet değişti ve İsmet İnönü’nün hızlı hareketi ve kararlı tavrıyla bu gerici-bölücü isyan bastırıldı. Ele geçirilen Şeyh Sait ile isyan elebaşıları yargılandılar ve 19 Haziran’da Diyarbakır’da asıldılar.
Bunların arkasında İngilizlerin olduğu daha sonra açıkça ortaya çıktı.
Bu isyanı; kaçak Padişah Vahdettin ile Nakşibendi şeyhleri ve Meclis’teki liman burjuvazisinin temsilcileri el altından desteklediler. Şeyh Sait’in İngilizler tarafından kullanıldığını o dönemin Komüntern belgeleri açıkça gösteriyor.
Şeyh Sait isyanını ayrıntıları ile ‘DERSİM İSYANLARI VE SEYİT RIZA GERÇEĞİ’ (Kipto Yayınları) isimli kitabımızda ortaya koyduk.
Peki; böyle birisini masum; cumhuriyeti katil gibi gösteren bir zihniyeti bu ülkenin başbakanı nasıl olur da onurlandırır; ödüllendirir?
İKTİDAR KANUN DIŞINA ÇIKAMAZ
Başbakan Erdoğan; dün; Danıştay’dan, elimizi kolumuzu bağlıyor diye yakındı.
Biliniyor ki bu hükümet iktidar partisine kul olmayan müdürleri, valileri görevden alıp sürüyorlar veya kızağa çekiyorlar. Onlar da buna karşı idare mahkemesine baş vuruyor ve yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu ortaya çıkıyor. Bu bürokratlar hukuk gereği görevlerine dönüyorlar.
Başbakan işte bu işe kızıyor…
-Biz ne yaparsak yapalım; mahkemeler yaptığımız işe karşı çıkmasın, demek istiyor.
Demokrasilerde böyle bir şey yoktur. Modern ülkelerde; çağdaş demokrasilerde Başbakan Erdoğan gibi düşünenlere demokrat değil otokrat derler.
Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi; hukuk dışına çıkan, yani güç bende diyerek sapıtan hükümetleri kanun çizgisine çekmekle görevlidirler.
Buna itiraz eden siyasetçinin demokrasiden söz etmesi ise sadece kandırmacadır.
3 Şubat 2011 Perşembe
Başbakan’ın uçağında Cumhuriyet düşmanı-Rıza Zelyut
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder