11 Mart 2011 Cuma

Komplonun CHP’deki ayağında kim var? -Rıza Zelyut

 Komplonun CHP’deki ayağında kim var?
Oda TV operasyonu ile, hiç ilgisi olmayan CHP devreye sokuldu.
Ana muhalefet partisi; sanki gizli bir örgütmüş gibi gösterilmeye çalışıldı.
Gündem değiştirildi.
Ergenekon soruşturmasında polisin ‘sehven‘ dediği yanlışların üstü örtüldü.
Bilinçli olarak yaratılan bu kargaşadan faydalanan hükümet; akaryakıta zam üstüne zam yaptı.
Benzin terörü aldı başını gitti.
İşsizlik, yaygınlaşan yoksulluk konuşulmaz oldu.
Amma velakin, CHP’yi yıpratacak yayınlar ortalığı kapladı.
- – -
Bunun böyle olacağını ta cuma günü Kanal 99′da söylemiştim.
Pazartesi ve salı günleri de komployu yazdım.
İklim Bayraktar adlı o sarışın kadının gazeteci kimliğinde CHP’ye kurulan komploda kullanıldığını iddia ettim.
Güneş Gazetesi’nin İklim Bayraktar üzerindeki örtüyü kaldıran yayınından sonra olay daha çok tartışılmaya başlandı.
KEMAL BEY HAFİFE ALIYOR AMA
Benim  iddiam şudur: Bu Oda TV operasyonu da seçim öncesinde CHP’yi yıpratmak için planlandı.
Yani hedefteki nokta Oda TV değil CHP’dir
Soner Yalçın üzerinden yürütülen operasyonda CHP’nin tartışmaya açılacağı belli idi.
Zaten; operasyonla ilgili bilgilerin basına sızdırılması da bunu gösteriyor.
Savcılığın elindeki bilginin nasıl olup da yandaş basına aktarıldığını CHP takibe almayarak hata yapıyor.
İkincisi de gayet açık:
Basında yazılıp çizilen artık Oda TV değil; CHP’dir…
Operasyonun amacı da bu idi…
Amaç belli olmuyor mu: Ana muhalefeti battal ederek iktidar partisini seçeneksiz bırakmak…
- – -
Elbette bir de aynanın arka yüzü var.
Orada da CHP’deki ayak duruyor.
Ana muhalefet partisine kurulan bu tuzağın CHP’de de bir ayağı olmalı...
Yoksa CHP’yi bir kısım Ergenekoncularla bağlantılıymış gibi göstermeye yönelik bu komplo bu kadar geliştirilemezdi.
Gelişmeler  CHP’den bir yardımcı elin olduğunu gösteriyor.
Bu ayağı bulmak görevi de Sayın Kılıçdaroğlu’na kalıyor.
Onu tespit etmek de çok kolay.
Operasyonda kullanılan Sonar Yalçın ve o gazeteci kadın İklim Bayraktar ile bağlantısı olan nokta; bence CHP’deki ayaktır.
Bu operasyonda bir yandan Deniz Baykal’ın bir yandan da Kemal Kılıçdaroğlu’nun itibarsızlaştırılmak istendiği gün gibi açıktır.
Sonuçta da CHP itibarsızlaştırılmış olacak idi…
Bundan çıkarı olan dışarıdaki güç bellidir.
İçerideki mi?
Onu tahmin etmek ve gereğini yapmak da CHP’nin liderine kalıyor.
Eğer Sayın Kılıçdaroğlu bu işi hafife alırsa… Eğer, bu şaibeli noktayı bulup gereğini yapmazsa sadece CHP değil, demokrasimiz de yitiren olacaktır.
Umarım ki CHP Lideri Kılıçdaroğlu buna izin vermeyecektir.
ÖLÜM TEHDİDİ İLE SUSTURMAK
Yazılarımda hep şunu vurguladım:
Kürt ayrıdır, Kürtçü ayrıdır.
Türkiye’de Kürt kökenli milyonlarca vatandaşımız var.
Ortak bir vatan, devlet ve bayrak altında yaşamak onlar için sorun değildir.
Bir de Kürtçü vardır.
Bunlar;  akıllarınca Doğu’da ayrı bir devlet (Kürdistan) kurmak sevdasındadırlar.
PKK bu amaçla harekete geçirilmiş bir örgüttür.
İşte bu Kürtçü PKK, PKK terörüne karşı çıkan Kürt aydınları ölümle tehdide başlamış.
Mehmet Metiner, Muhsin Kızılkaya, Orhan Miroğlu gibi yazarlar ile türkü sanatçısı Şivan Perver hain ilan edilerek ölüm listesine alınmış.
Bu durum; PKK’nın güç durumda olduğunu gösteriyor.
Demekki örgütün ayağının altındaki toprak kayıyor. O yüzden ölüm tehditleri yağdırmaya başlıyor.
Bu arkadaşlardan herhangi birisinin burnunun kanaması bile PKK’ya büyük darbe olacaktır.
Adını andığım yazarların düşüncelerini ben de çoğu zaman kendime göre beğenmiyorum ama onları yok etmeye kalkmayı da aklımın ucundan bile geçiremem.
Evet ben de artık şu andan itibaren bir Şivan Perver, Mehmet Metiner, Orhan Miroğlu, Muhsin Kızılkaya’yım…

0 yorum:

Yorum Gönder