29 Nisan 2011 Cuma

CHP’ye aslında kim zarar veriyor?.. - Mehmet Faraç

CHP’ye aslında kim zarar veriyor?..
Televizyon ekranlarında CHP‘nin milletvekili adaylarıyla ilgili tartışmalar sırasında, kimi çevreler bir yerlerden düğmeye basılmışçasına hep aynı içerikte mailler gönderiyormuş: “CHP’ye zarar veriliyor…”
Atatürk‘e gönül vermiş, onun ilkeleri doğrultusunda, Türkiye’nin “muasır medeniyet” hedefinin gerçekleşmesi için çaba gösteren bir yurttaş olarak ben de Büyük Önder’in partisine zarar verilmesine hep karşı durdum…
Yazılarımı ve televizyon konuşmalarımı izleyenler de bilirler ki CHP’nin omurgasına, kurumsal kimliğine saldıranlara çok sert yanıtlar verdim!..
Gazi’nin emaneti olan, devlet kurmuş CHP’nin; ağzı salyalı zavallılar, gerici kafalar, liboşlar, dönekler ve de özellikle de Truva atları tarafından yıpratılmasına da her zaman tepki gösterdim…
Partiyi dipten kemirenler!..
Çünkü inanıyorum ki CHP’ye saldıranların asıl amacı aynı zamanda Atatürk’ü de vurmaktır!..
Ama son dönemde kimi CHP yöneticilerinin öylesine tuhaf çıkışları var ki okurken ya da dinlerken ben de aydınlanmadan yana he yurttaş gibi dehşet içinde kalıyorum.
CHP’yi adeta dipten kemiren bu çıkışları görünce “Düşmana gerek yok” demekten de kendimi alamıyorum!
Yani bazen kimi CHP yöneticileri Atatürk’ün kemiklerini sızlatan öylesine korkunç açıklamalar yapıyorlar ki duyan okuyan herkes aynı tepkiyi veriyor:
“AKP bile CHP’ye bu kadar zarar veremez!..”
CHP örgütlerinin teslim edildiği bir şahıs “resmi evrakta sahtecilik” dosyasını unutturmaya çalışırken, iki eylemi özenle yapmaktan hiç de geri durmuyor; dinci televizyonlarda Atatürkçü gazetecilere küfür ediyor ve dere geçerken at değiştirmeyi maharet sayıyor…
Örgütleri eğiten yönetici!..
Dere ve at meselesine vurgu yapmamın nedeni seçime 45 günden az zaman kalmışken CHP örgütlerinden halen görevden almaların devam etmesi!..
Hele Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan‘ın görevden alınması yok mu?
“Atatürkçü olduğum için görevden alındım” diyen Akdoğan, bu operasyonda koltuğunu kaybetti ama onu görevden alan parti yöneticisi, her konuşmasında CHP tabanını şok etmeye devam ediyor!
CHP’li yurttaşlar gibi Atatürk’e inanmış bir gazeteci olarak ben de merak ediyorum; CHP Genel Başkan Yardmcısı Sena Kaleli, Bursa’da katıldığı bir toplantıda, “Atatürk ilkelerinin ve Cumhuriyet’in bekçisi değilim, olmak da istemiyorum” derken yöneticisi olduğu partiyi Atatürk’ün kurduğunu unuttu mu acaba?..
Kaleli, Nuriye Akman’ın TRT Haber’de sunduğu “Akılda Kalan” programında gündeme gelen konuşmasına nasıl olur da “Sözlerimin arkasında her zaman durdum. Bu defa da duruyorum” diye sahip çıkabildi?..
Şimdi herkes aynı soruyu soruyor, CHP’nin “Parti İçi Eğitim”den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli CHP örgütlerini bu kafayla mı eğitiyor?..
Peki, söyler misiniz aslında CHP’ye kim zarar veriyor?..
Tekkeler çağdaşmış!..
Kaleli’nin yarattığı şok henüz atlatılamamışken, Milli Görüşçü Abdüllatif Şener‘in partisinden transfer edilen Ankara milletvekili adayı Bülent Koşuoğlu, CHP tabanını şaşkına çevirdi. Üstelik Koşuoğlu bu şoku Fethullahçı Zaman gazetesi üzerinden yarattı!
Bakınız, Atatürk’ün partisinde, hem “Parti Meclisi” üyesi hem de milletvekili adayı olan Koşuoğlu, tam da 23 Nisan’dan (!) bir gün sonra o gazeteye neler söylemiş:
“Tekke ve zaviyeler birer üretim yeridir. Bunun çok iyi anlaşılması lazım. Şu anda toplumu kültür ve inanç konusunda besleyecek bu damardan yoksunuz. Onun için de bu tür kurumlara ihtiyaç var, yeniden kurulması için gerekli hazırlıkların yapılması gerekir. Tekke ve zaviyeler, çağdaş kurumlar olarak tekrar benimsetilmeli. ‘Bunlar irtica yuvaları!’ Yok öyle bir şey. Tam tersine kültür yuvaları.”
Evet, başka parti yöneticilerinin de Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçi tabanı dehşete düşüren konuşmaları var. Onları herkes biliyor, yazmama gerek yok!..
Ama sıradan bir yurttaş olarak bir kez daha sormadan edemiyorum; CHP’te gerçekten kim zarar veriyor?
Gaflettekilere Atatürk’ten Uyarı!..
Büyük Atatürk’ün aşağıdaki veciz sözlerini Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait (www.tsk.tr) adlı sitedeki “Anıtkabir” sayfasından aldım…
Tekke ve zaviyeleri yeniden açmaya çalışanların, Atatürk ilkelerinden uzaklaşanların, kara çarşaftan, tarikat ve cemaatlerden medet umanların!..
Anayasa’dan Türklük kavramını çıkarmaya çalışanların; “gaflet ve dalalet içinde” olanların bu çok çarpıcı uyarıları bir kez daha okumasında yarar var…
Kimi tuhaf, ürkütücü ve şaşkınca çıkışların CHP’ye zarar verdiğini düşünen aydınlanmadan yana her yurttaşın da uygarlığa ışık tutan bu sözleri Atatürk’ü her gün öldürenlerin (!) yüzüne okuması gerekiyor! Sanırım o zaman Atatürk’ün partisini asıl kimlerin yıprattığı daha iyi anlaşılmış olur. İşte “Büyük Kurtarıcı”nın uyarıları:
Medeniyet yolu!..
“Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.”
“Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.”
“Türk milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.”
İnsanlığın gereği!..
“Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kafir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslamların kafirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.”
“Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”
“Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.”
“Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.”

0 yorum:

Yorum Gönder