Bkz. (http://www.facebook.com/note.php?saved&¬e_id=204658409568343#!/video/video.php?v=186468341399461)
Bu sözleri söyleyen sokaktaki “sıradan” bir vatandaş değil, TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN…
Ne diyor TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI:
“…Taksim’de bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek, iki bin genci yürütmek problem değil, biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin tane genci koyarız” diyor!
Şimdi “sayın Başbakan’a” sormak istiyorum:
İyi de “sayın Başbakanım”
Taksim’de yürüyen, yada sizin dediğiniz gibi “yürütülen”, o bin, iki bin gençten siz sorumlu değil misiniz?
Yoksa “şifre” iddiaları karşısında haklarını arayan o gençler bu ülkenin gençleri değil mi?
Yoksa bu ülkede sizin gençleriniz ayrı mı?
Bin iki bin gencin karşısına, 5 bin 10 bin genci koymak ayıp değil mi? Nerde hakkaniyet!
Bin iki bin gencin karşısına, 5 bin 10 bin genci nasıl koyacaksınız?
Sizin gençlerinizi, size karşı gençlerin karşısına koyarken sizin gençlerinize ne diyeceksiniz?
İyi de “sayın Başbakanım”
Bugün, sizin gençlerinizi, size karşı gençlerin karşısına koymaktan söz ettiğinize göre, yarın da;
sizin askerlerinizi, size karşı askerlerin karşısına,
sizin vekillleri, size karşı vekillerin karşısına,
sizin hakimleri size karşı hakimlerin karşısına,
sizin savcıları size karşı savcıların karşısına,
sizin gazetecileri, size karşı gazetecilerin karşısına,
sizin tv’leri size karşı tv lerin karşısına,
sizin aydınları size karşı aydınların karşısına,
sizin polislerinizi size karşı polislerin karşısına,
sizin kadınlarınızı size karşı kadınların karşısına,
ve sonunda
sizin halkınızı size karşı halkın karşısına
koymayı da düşünür müsünüz?
İyi de “sayın Başbakanım”
Türkiye’yi “siz”, “biz” diye BÖLMEK doğru mu?
Bir de “sayın Başbakanım”
Ben de size karşıyım! merak ediyorum, acaba karşıma kaç kişi koyacaksınız!…
SİNAN MEYDAN
0 yorum:
Yorum Gönder