5 Aralık 2010 Pazar

Karadeniz İsyandadır…


Laf açıldığında Anadolu’daki her insan Karadeniz’in doğasının güzelliğini anlatır, yeşilin tonlarını uzun uzun sayabilir size…
Kendisi görmemiş de olabilir…

Çünkü dillere destan cennetimizdir Karadeniz…

Ne var ki Karadeniz isyandadır…
*
Zaten “Tabiatı ve biyolojik çeşitliliği koruma yasası çıkıyor” dedikleri gün, ben arkadaşların tabiatı ve biyolojik çeşitliliği yağmalatmaya karar verdiklerini anladım.
Bu yasa ile sit alanlarının, meraların, ormanın, su havzalarının korunması, bilimsel kurumlardan alınıp Çevre ve Orman Bakanlığı’na veriliyor.
Örnek vermek gerekirse; Haydarpaşa Garı’nın çatısını korumaya aldıkları gibi…
Yasa çıkarsa; birinci derecede sit alanı ilan edilmiş ve bugüne kadar iyi-kötü korunmuş milli parklar, meralar, sulaklar, yaylalar, koylar, su havzaları Çevre ve Orman Bakanı’nın iki dudağı arasında olacak.
Ve yağmacı şirketler şimdi bu yasayı bekliyorlar…
İşte bu yüzden…
Karadeniz isyandadır…
*
Bugün siz bu yazıyı okurken, vatan doğasının kendisine emanet edildiğinin bilincinde olan, vicdanı sızlayan, yürekli insanlar saat 12.30’da Galatasaray’da, 14.30’da Haydarpaşa’da olacaklar…
İstanbul’daki yurtseverler, yurdun uzak köşelerindeki doğa parçalarına sahip çıkacaklar…
*
Çünkü o doğa bizim…
O çam ağaçları, o göl, o ırmak…
O koy ve yunusları, o dere ve sevdalı söğütleri, o yayla, o sulak ve üzerindeki canlılar birkaç talancının, yağmacının değil, önce bizim…
Gitsek de gitmesek de… Görsek de görmesek de o cennetlerin oralarda olduğunu bilmemiz, düşlerimizin, rüyalarımızın, hayallerimizin uçsuz bucaksız zenginliğidir…
Vatan sevgisi de zaten böyle bir şeydir…
Dönüp bakın:
Karadeniz isyandadır…

0 yorum:

Yorum Gönder