30 Ekim 2010 Cumartesi

Yozlaşmaya Diyecek Yok...

Yozlaşmaya Diyecek Yok...
Eskiden ne denirdi:

Dalkavuk..

Soytarı..

Dönem değişti, artık ne dalkavuk kullanılıyor, ne soytarı; yalaka sözcüğü geçerli oldu...

*

Dalkavuk Doğu’nun ürünüdür...

Soytarı Batı’nın...

Her ikisi de eski çağlardan beri kurumsallaşmıştır...

Kralın soytarısı neredeyse sarayda özel yeri olan biridir, protokolün hem içindedir, hem dışında...

Soytarı kimi zaman efendisini bile iğneler, Batı dünyasının hoşgörü kuyusundan çıkrıkla çekebildiği yergileri dile getirir...

Herkes de der ki:

- Soytarı soytarılığını yapıyor...

*

Dalkavuk ise Doğu’ya özgüdür, işi gücü ‘evet efendim, sepet efendim’ havası içinde maskaralık yapmak, efendisini güldürmek, şaklabanlık türetmektir...

Dalkavuk soytarıdan da beter bir kimliği simgeler...

*

Peki, yalaka kimdir?..

Sözlükler yalakalaşmayı utanma duygusunu yitirerek ‘dalkavuklaşmak’ diye tanımlıyorlar...

Bugünkü Türkiye’de artık dalkavuk ile soytarı sözcükleri unutuldu...

Eskiden basında dalkavukluk çok ayıp bir şey sayılırdı, iktidara yamanan gazeteciler de parmakla gösterilecek kadar az olurdu...

Ya bugün?..

İktidara yamanıp mesleğini yalakalığa dönüştürenleri say say bitiremezsin...

*

Bugünkü iktidarın basındaki yalakalarında artık utanma arlanma da kalmadı...

Bunlardan biri ne demişti:

“- Recep Tayyip Erdoğan benim idolüm, ben ona tapıyorum...”

Bu kadar açık dile getirmeseler de iktidara yamanıp işini iş yapan o kadar çok yalaka gazeteci var ki...

İktidar, para, pul, zenginlik, tatlı yaşam, rezillik, soytarılık artık mesleğimizde doğal sayılan geçerli akçedir...

*

Dalkavuk..

Soytarı..

Yalaka..

Bu üçünü kimliğinde eski deyişle “mezceden” gazeteci artık açık seçik iktidara yanaşıp çalışıyor, işbirliği adı altında iktidara hizmet ediyor, iktidar ile yalakası arasında hiçbir “mesafe” yok, iktidara hizmetle yalaka zenginleşiyor...

Gel keyfim gel...

Bugünkü medyanın zaten yarısı doğrudan iktidara bağlı... Yalakalık resmiyet kazandı, iş hayatının gereği sayılıyor, iktidarın rozeti artık dalkavuğun yakasında da dağil, alnına tükürükle yapıştırılmış...

*

Olayın en acı yanı da vaktiyle doğru dürüst gazetecilik yapan kimi meslektaşların da ‘zamane’ye uyup yalakalaşması...

Daha başka deyişle soytarılaşması...

Eee üzüm üzüme baka baka kararır, yalaka da yalakaya bakarak yalakalaşır...

0 yorum:

Yorum Gönder