22 Kasım 2010 Pazartesi

Dünyayı Çalmak…


Bu söze alındılar:
“Su akar, Türk bakar…”

Bu yüzden ne kadar akan su varsa tarumar ediyorlar ki Türk bakmasın…

*
Dağlardan kıvrıla kıvrıla inen masmavi suyun kıyısında durup da mutlu, keyifli baktığınızda, bunun bir “kabahat” olduğunu nereden bileceksiniz…“Su akar, Türk bakar” suçlaması karşınıza çıkabilir ve size kızabilir:
“Neye bakıyorsun?..”
“Suya…”
“Hes’tir…”
*
“Hes’tir” yani (HES) hidroelektrik santralıdır…
1611 HES lisansı dağıttı iktidar. Çoğu Karadeniz ve Ege’de olmak üzere ne kadar akarsu varsa, özel sektör oralara santral yapmaya başladı. Şu ana kadar çoğunda hafriyat sürüyor, kimisinde su tutma aşamasına gelindi ve dereler kurudu.
Son yılların en büyük doğa katliamıdır bu.
Gözlerden uzaktır ama dere yataklarına kazılan dev çukurların, kesilen ormanın, kuruyan derelerin ve o derelerin çevresinde tükenen yaşamın… Bir anda suyu kesilince çakıl taşlarının üzerinde çırpınan nesli biten son balıkların… Kısacası emsali görülmemiş bir yok edişin sürmekte olduğunu bilin…
Devletin yıllardır “doğal sit alanı” belgesi verdiği cennet köşelere, aynı devletin şimdi HES ruhsatı vermesi dahi gafletin kanıtı değil midir?..
Ve oralarda birer avuç çevreci mücadele ediyor, seslerini duyan yok…
*
Böylece “Su akar, Türk bakar” sözü eskilerde kalıyor…
Neyine bakacaksınız?..
Yaşamın kaynağı bir akarsuya sahip olmak, korumak, oturup ona keyifle bakmak uygar insanların işidir… Oysa akan suya bakmanın “kabahat-ahmaklık” olduğunu söylediler size…
Böylece bir yağma, bir talandır bu…
Dünyamızı çalıyorlar…
Başınızı kaldırın, göreceksiniz…

Bekir Coşkun

0 yorum:

Yorum Gönder