Feryat, figan, SOS, imdat sesleri, eyvah battık, boğuluyoruz, yetişin, kurtarın çığlıkları…
Kim kurtaracak?..
Devlet Baba!..
Kimi kurtaracak?..
Ezilen, sürünen, yarı aç yarı tok yaşayan, gün geçtikçe yoksullaşan işçiyi mi, köylüyü mü, küçük memuru mu, emekçiyi mi, emekliyi mi?..
Yok canım, ezilen yurttaşın hakkını savunmak ‘Üçüncü Dünya solculuğu’ ya da ‘dinozorluk’ değil mi?..
Devlet Baba kimi kurtaracak?..
Patronu!..
*
Peki, Devlet Baba zora dara düşen patronu kurtarsın; ama, neoliberalizmin raconunda böyle bir şey var mı?..
Yok!..
Ancak.. beni kurtar diye feryat edenler Devlet Baba’ya diyorlar ki:
“- Ne yapalım kriz patladı.”
Neden patladı bu kriz?.. Deprem, taşkın, kasırga, El Nino gibi bir şey mi bu?.. Yoksa kriz bizim ekonomiye Allah tarafından mı nazil oldu?.. Bir kodamanın neoliberalizm tapınağındaki günah hücresine girip bu işin sırrını papaza fısıldaması mı gerek?..
Neoliberalizmin Türkiye’deki patronu bir süre önce Çankaya’dan seslenmişti:
“- Sosyal devlet öldü.”
Ne oluyor?.. İşsiz, evsiz barksız, yoksul, güçsüz yurttaş için ölen ‘sosyal devlet’, mezarında hortlayıp patronları kurtarmak için mi canlanıyor?..
Ya KİT’ler?..
KİT’ler Devlet Baba’nın sırtında kambur sayılıyordu; bu durumda ne olacak?.. Krizden ötürü Devlet Baba’ya yüklenen özel şirketleri de özelleştirmek mi gerekecek?..
*
Küreselleşmede ‘ulus devlet’e düşen işlev ne?.. Devlet sermayeye özgürlük tanıyıp emeğin jandarması olacak!.. Çoğunluğu Amerika’da bulunan altmış ÇUŞ (Çok Uluslu Şirket) yeryüzü parasal egemenliğinde imparatorluk hanedanına dönüştü. Yeryüzünde en zengin üç kişi, kırk sekiz en yoksul ülkenin toplam ulusal gelirinden daha büyük parasal güce sahip. Dünya nüfusunda en zengin yüzde 20’yi oluşturan kesimin geliri, en yoksul yüzde 20’yi oluşturan kesimden 1960’ta 30 kat yüksekti; bu sayı 1995’te 82 kata tırmandı.
Aklı başında hiçbir kimse bu tür bir dünya düzenine ‘evet’ diyemez; çağdaş bir insan böyle bir ekonomik düzenin küreselleşmesinden hayır gelmeyeceğini bilmez mi?..
Dünya ekonomisindeki krizin nedeni akıl dışı düzenden kaynaklanıyor. Bu ilkel düzenin Anadolu coğrafyasındaki bunalımını yaşıyoruz.
*
İnsan mı ekonomi içindir..
Ekonomi mi insan için?..
İnsanları acımasız bir çarkın dişlilerinde öğüten ekonomik düzeni uygarlığın aşması gerekiyor. Dünyamızda geçerli parasal egemenliğin padişahları bugün karar verseler, yeryüzünde ne aç kalır ne de yoksul!.. Dünya çapında sağlık ve beslenme gereksinimi için 13 milyar dolar yeterlidir ki bu para Amerika ve Avrupa’nın bir yıllık parfüm gideridir.
20’nci yüzyılda iki savaş ve iki ekonomik kriz geldi geçti. Yaşadığımız kriz de geçecek; ama, gözleri açmaya yetecek mi?..
İlhanSELÇUK
(12 Aralık 1998 tarihli yazısı)
0 yorum:
Yorum Gönder