ŞEKER Bayramı’nın ilk gününü bugün idrak etmenin huzuru içindeyiz, yarın ikinci gününü kutlayacağımız Ramazan Bayramınız da şimdiden hayırlı olsun.
Mutlu ve huzurlu olmayı hak eden herkese nice bayramlar diliyoruz. Huzur ve mutluluğu epey bir süre Silivri Toplama Kampı’nda gasp edildikten sonra tahliye edilen Gürbüz Çapan’ın kardeşi Günay Çapan’dan elektronik posta ile bayram arifesinde bir şiir geldi.
Günay Çapan’ın gönderdiği şiiri bayram günü paylaşalım istedik. “Evet Duası” başlıklı şiirin şairi Günay Çapan mı, yoksa başka bir isim mi, belli değil.
Şimdi buyurun duaya:
“Ya Rabbim…
Bu referandum vesilesi ile geldik kapına… ‘Evet’leri çok eyle… ‘Hayır’ları yok eyle… Laik-Kemalistleri şok eyle ya Rabbim…
Ya Rabbim…
Televizyona çıkan ‘hayır’cıları lal eyle… Bülent Arınç Bey’in her bir lafını bal eyle… Muhalefetin miting meydanlarını dar eyle… Devlet Bahçeli Beyefendi’yi bir miktar zapt eyle… Kılıçdaroğlu ne derse gaf eyle… Yine de ‘hayır’ diyen olursa, bertaraf eyle ya Rabbim…
Ya Rabbim…
12 Eylül günü bizi iktidara tamamen rapt eyle… Geldik kapına, bu referandumu milletimize hap eyle ya Rabbim…
Ya Rabbim…
Bilhassa… Genel başkanımızın her bir dediğini mühim laf eyle… Villa, gemicik, mücevherat, evrakta sahtecilik, yatak odası dinleme, cezaya dönüşmüş sorgulama vs. gibi günahlarımızı affeyle…
Ya Rabbim…
Medyayı bize milis eyle… Seçim gecesi bilgisayarlara virüs eyle… ‘Evet’leri halis eyle… Netice itibarıyla Cüppeli Ahmet Hoca’yı Anayasa Mahkemesi’ne reis eyle… Gerisini beis eyle ya Rabbim…
Ya Rabbim…
Geldik kapına, bu referandum vesilesiyle bizi kabul eyle…
Darbukamızı davul eyle, yoncamızı marul eyle… Atatürkçü olmayı zül, vatandaşı kul, laik cumhuriyeti kül eyle ya Rabbim!”
Benim kanserimde benim zarlarım
2009 yılının Mayıs sonunda tanışmıştım sol akciğerimin sağ üstüne yerleşen kanser hücresiyle. Doktorlar “küçük hücreli” dediği için biraz da küçümsedim, “mikrop ise ben daha büyük mikrobum” demiştim. Bilimin ışığında önce kemoterapi, sonra radyoterapi gördüm.
İlaçla ve ışınla tedavi kürleri bittiğinde bir de genel kontrolden geçtim. Mikrobu yenmişim. Sizlerden izin isterken mikrobu ringe serdiğimi fakat tek yumrukta nakavt yapamadığımı yazdım. Sırada ikinci raunda hazırlanmak olduğunu söyledim.
Fakat ikinci raunt, herkesin tahminlerinin ötesinde çok ağır geçti. Bunları ilk kez yazıyorum. 25 kilo verdim. Ringden düşeceğim, maçı bırakacağım anlar oldu ama 12 seans kemoterapiyi, 30 seans radyoterapiyi, maçtan ihraç edilmeden bitirdim.
Bunun sonucuna da “iyi” dediler fakat son üç aydır göğsümde süregelen ağrıya çare bulunamadı. Son tahlilde akciğerin dış zarı ile kaburganın dış zarı arasında sıvı birikebileceğini düşündüler ve buldular.
Gördüm; su gibi, kahverengi.
Maceranın bundan sonraki bölümüne katılabilmek için izninizi istiyorum.
Kısa bir izin. Süreyi doktorlar da bilmiyor.
Önce “hayır” oyumu kullanayım, gerisi kolay!
Hayırlarla
Deniz Som
0 yorum:
Yorum Gönder