4 Kasım 2010 Perşembe

Geçmişin Güzelliği?..

 Geçmişin Güzelliği?..


Geçen gün bir dost sofrasında söyleşiyorduk, tatlı havaya kendimi kaptırıp birkaç anımı dile getirdim, içimizden biri dedi ki:

- Bunları yazsana!..

Düşündüm.

*

Yaş kütüğü zamanla suyunu yitirir; kibrit çaksan tutuşacak kadar kurulaşır; geçmişin alevlerinde ısınmak isteği de yürekte doğar; acı anıların burukluğunu yitirip tatlandığı bir dönem başlar.

Anıların tuzağı insanı içine doğru çeker.

Geçmişin nasıl da güzelleşiverdiğine şaşarsın!.. Eski evler, eski meyhaneler, eski sokaklar, eski giysiler, eski kentler, eski insanlar, eski dostluklar, eski kadınlar kuytuluklardan çıkarlar, gölgelik köşelerinden sıyrılıp sıralı sırasız gündeme girerler; geçmişe doğru derinleşen kör kuyunun çıkrığı döndükçe anıları güncele taşır.

Bir zamanlar sokakta kartopu oynayan çocuk, artık kıştan ürker.

Güz hüzünle özdeştir.

Bahar sarhoşluğunun kemiklere vuran ağrısı bir yürek sızısıdır.

*

Anılar dost mudur?..

Düşman mı?..

Üç gün önce ağzını kavuran biberin anısı, bugün damağını yakmaz...

Soğan keserken gözlerin yaşarır, ama bu olayı anarken gözyaşı dökmezsin...

Yıllar önce yüreğini dağlayan aşkın yarası, artık apandisit ameliyatının tendeki izine dönüşmüştür...

Anıların tuzağına sakın düşme!..

Yaşamdan soyutlanma!..

Anılarını şişire şişire balonlaştırma, sonra bu balona tutunup gökyüzüne yükselerek yeniden çocuklaşma!..

Yaşamdan soyutlanma!..

*

Anı nedir?..

Yaşanan olaydan bellekte kalan iz...

Eski deyişle:

Hatıra.

Kimi insan genç yaşta gözlerini kapatır, “hatıra defteri” kefen bezi gibi bembeyazdır.

Kimi insanın ömrü uzundur..

Yaşamı kısadır.

Kimi insan bu dünya için yaşamaz..

Kendini öteki dünyaya adar.

Hayatını bağnazlığın kalıbına sıcak kurşun gibi döküp kalıplaştırır.

*

Peki, yaşanan olayın bellekte bıraktığı iz, zaman içinde değişmiyor mu?..

Anı ile gerçek arasındaki uzaklık zamanla öylesine büyüyor ki geçmiş yaşamını dile getirenlerin ister istemez gerçeklikten koptuklarını da hesaba katmak gerek...

İLHAN SELÇUK
(6 Kasım 1998 günlü yazısı)

0 yorum:

Yorum Gönder