15 Kasım 2010 Pazartesi

Kişisel Özgürlüklerin Noktası


Farkında mısınız; referandumdan önce üniversitede türbanı tartışıyordunuz… Referandumda “Evet” dediniz, şimdi ilköğretimde türbanı tartışıyorsunuz…
İnşallah bu seçimde aziz millet yine AKP’nin peşine düşüp oy verir de, anaokullarına kız çocuklarının başı açık gidip gidemeyeceklerini tartışırsınız…
*
İlköğretimde türban olur mu olmaz mı?..
“Olmaz” demeyin…
Çankaya’ya türbanın-tesettürün çıkıp oturacağına, devleti türbanın temsil edeceğine de inanmamıştınız… Çankaya’ya çıkıp türbana selam durmadılar diye ana muhalefetin, yüksek yargıçların, TSK komutanlarının “suçlu” sayılabilecekleri de aklınıza gelmemiştir…
*
Şimdi sıra ilköğretimde türbanda…
Sadece üniversitede türbanı onaylayan yanaşma demokratlar anladılar mı bilmiyorum:
Eğer üniversitede türban olacaksa, hem ilköğretimde hem kamu alanlarında türbanı kimse önleyemez. Çünkü türban imanın şartıysa eğer, kızların kafası fırında güllaç kâsesi mi, belli bir zaman için sok-çıkart…
Nitekim Başbakan söyledi:
“Kişisel özgürlükler noktasında” çözüm…
Yani; ilköğretimde “kişisel özgürlükler noktası” olur da çalışma hayatında, kamusal alanda, hastanede, mahkemede, vilayet konağında, kaymakamlık makamında “kişisel özgürlükler noktası” olmaz mı?..
Anlamamak için biraz aptal olmak gerekiyor; Başbakan, önümüzdeki genel seçimlerden sonra, hem ilköğretimde, hem üniversiteden sonraki kamu hizmetlerinde türbanı serbest bırakacağını söyledi size…
“Kişisel özgürlükler noktası” o…
*
Bu topraklarda yaşayan insanların seçimiydi bu aslında.
Laik, çağdaş, modern bir vatanın yurttaşları olma onurunu, birer bilinçsiz oy pusulası olarak götürüp attılar sandıklara…
Ne yapacaksınız ki demokrasinin sandıkları alet kutusu gibidir; içine neyi koyarsanız onu bulursunuz…
Çağdaş-modern bir ülkenin insanları olmak yerine, çöl devletleri gibi ortaçağı yaşamak… Batı toplumları yerine Arabistan’a benzemek çıktı sandıklardan…
Şimdi söyleyin:
Kreşte türban olsun mu, olmasın mı?..

Bekir Coşkun

0 yorum:

Yorum Gönder