15 Aralık 2010 Çarşamba

Dünya Dönüyor!..


Osmanlı’daki atalarımız Müslümandılar ve namaz kılarlardı…
Onlardan bize bir özdeyiş kaldı…
Ne demişlerdi:
“- İbadet de mahfidir, kabahat de…’’
‘Mahfi’ ne demek?..
Gizli!..
Peki, Tayyip ve şürekâsı AKP’li politikacılar, bir yandan siyaset yaparken neden öte yandan gösteriş olsun diye toplu namaz kılıyorlar?..
*
Yazının tam burasında telefon çaldı…
Reşit Aşçıoğlu..
Sandım ki her zamanki gibi Galileo Galilei’den söz açacak; ama bu kez başka bir şey söyledi…
Ne söylediğini yazının sonunda açıklayacağım; önce Galileo’ya gelelim…
Aşçıoğlu, Galileo’nun 476 sayfalık yapıtını Türkçeye çevirdi.
Çeviri sürecinde sürekli konuştuk, tartıştık, muhabbet ettik…
Pek mi önemli?..
Evet!..
Çünkü Galileo’nun yapıtı 370 yıldan beri ilk kez Türkçeye çevrildi.
*
Yapıt ‘Çizme’de Latinceden İtalyancaya dönüşümün başlangıcında yazılmış; öyle bir zaman ki dilin incelikleri ve kuralları daha pekişmemiş; ilk İtalyanca kitap Machiavelli’nin, ikincisi Galileo’nun…
Kitabın adı şöyle:
“Dünyanın İki Ana Sistemi,
Dönen ve Duran Sistemler
Hakkında Diyalog’’
Reşit, çeviri sürecinde hem bir uzmanla iletişim içindeydi, hem de bir İtalyanla al takke ver külâh çeviriyi tartışıyorlardı.
İtalyan kızıyordu:
- Reşit, benim anlayamadığım metni sen nasıl anlarsın?..
Yanıt belliydi, Reşit hem İtalyanca, hem Latince biliyordu; ama, İtalyan Latinceyi bilmiyordu. Onların kaç yüzyıl önce yaşadıkları bu sorun, Osmanlıcadan Türkçeye geçerken bizim başımıza gelecekti.
Galileo ne diyordu?..
Duran dünyanın bilimi başkaydı, dönen dünyanın bilimi başka!.. Evren insan aklınca yeniden keşfediliyordu; bu arada İngiltere’de çok saygın ünlü Thomas Hobbes, Galilei’yi görmek için İtalya’ya geliyordu.
Hobbes ne demişti:
“- İnsan insanın kurdudur.’’
(Homo homini lupus)
Sözün doğruluğu, kilisenin papazları Galileo’yu yemeğe kalkışınca kanıtlandı.
*
Telefonda Reşit’in sesini duyunca yine Galileo’dan söz açacak sandım…
Ama ilk kez başka bir şey söyledi:
- Çok üzüldüm, dedi, sahte fatura düzenlemekten yargılanan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan Meclis’te AKP tarafından affedilmiş; sanırım dünyanın hiçbir parlamentosunda böyle bir şey olamaz.
Güldüm…
Toplu namazlarıyla ünlenen AKP’lilerin cüretlerini düşündüm; bunlarda ne ibadet mahfi, ne de kabahat; ikisi de açık!..
Kendilerini dönen değil, duran dünyada sanıyorlar.

0 yorum:

Yorum Gönder