14 Aralık 2010 Salı

Düşmansız Yaşayamayan İnsan…


İnsan düşmansız yaşayabilir mi?..
Peygamberlere düşman gerekti, şeytan insanı ağına düşürmek için aleste bekleyen düşmandı…

Haçlı Seferleri’ne çıkan Hıristiyan için düşman, kutsal toprakları eline geçirmiş Müslümandı…

Sanayi kapitalizminin tohumladığı Avrupa’da ulus devletler birbirine düşmandı…
20’nci yüzyılda tekelleşen kapitalizmde en büyük düşmanın adı neydi:
- Komünizm!..
Gorbaçov Sovyetler’in ipini çekerken Batı’ya dönerek ne demişti:
- Hepinize kötü bir haber vereceğim, sizi bir düşmandan kurtarıyoruz…
Büyük düşman komünizm yıkılınca, küçük düşmanlıklar fişteklendi, etnik çatışmalar kışkırtıldı…
Anadolu da bundan payını aldı…
*
Amerika Türkiye’den başlayarak Güneydoğu Asya’ya dek “komünizm düşmanlığı” üzerine şartlandırdığı bir “Yeşil Kuşak” oluşturmuştu…
“Kızıl komünizm”e karşı türbe yeşiline boyanan koskoca İslam coğrafyası şimdi ne yapacaktı?..
Humeyni ne demişti:
“- En büyük şeytan Amerika’dır!..”
Sakın doğru olmasındı?..
New York’taki “İkiz Kuleler”i yıkmak, İslamın yeni düşmanına ilan-ı harp etmek demektir…
*
Ancak bütün bunlar tarihin lunaparkındaki boy aynalarında seyredilen görüntüler…
Bugün dünyadaki gerçek düşman kim?.. ABD neden çeliğine yüzde 30 koruma duvarı getiriyor?.. Neden mağaraların derinliğine işleyecek nükleer bomba yapmaya yöneliyor?.. Yeryüzünde neden silah üretimi körükleniyor?.. Gerilim niçin yoksullar dünyasından çok zenginler coğrafyasında tırmanıyor?..
ABD yoksullar coğrafyasından toplayıp getirdiği teröristler için neden askeri mahkemeler kuruyor; Başkan Bush ne sayıklıyor:
“- Dünyada şer odakları var!..”
Öyle bir dünya ki 20’nci yüzyılı 21’inci yüzyıla bağlayan son 10 yıl zengin daha zenginleşmiş, yoksul daha yoksullaşmış…
Tedirginliğin nedeni bu!..
Gerilimin niçini bu!..
ABD “şer odakları”nı tepelemek için Türkiye’ye açıkça bastırıyor:
- Sen de savaşa gireceksin!..
Sözümona uygar dünya keçileri kaçırmış!..
*
Musevi ile Müslüman düşman..
Müslüman ile Hıristiyan düşman..
Yeni dinler savaşı mı?..
Ulus devletin bittiği yerde tarih karşı dinden olanların savaşlarını mı yazacak?..
Küreselleşme’yi yalnız ‘neoliberalizm’ ya da ‘serbest piyasa’ diye allayıp pullayarak ‘insan’ı hiçe sayanlar, yeryüzündeki servet-sefalet uçurumunun son 10 yılda neden bu kadar derinleştiğine ilişkin soruları yanıtsız bırakıyorlar; oysa paylaşımın adil olmadığı bir dünyada barış ve huzuru aramak nafiledir.
Uygar insan tüm insanlığın mutluluğunu düşünür, yalnız kendisininkini değil…

0 yorum:

Yorum Gönder