4 Aralık 2010 Cumartesi

Halkın Lideri...

Halkın Lideri...

İngiltere Kralı 8’inci Henry’nin Anne Boleyn’e aşkı tarihte pek ünlüdür.

Eninde sonunda bir aşk değil mi?..

Önemi nerede?..

Henry yakışıklı, sporcu, dinbilimci, sanatsever bir Rönesans adamı. Anne Boleyn’le evlenmek için karısından boşanmak istiyor. Kilise öğretisinde boşanmak yasak. Papa 7’nci Clemens’ın özel izni gerek. Papa bu işe yanaşmayınca kıyamet kopuyor.

16’ncı yüzyılın ilk yarısındayız. Avrupa “Reform”la çalkalanıyor. İngiltere Kralı aşkı yüzünden Papalığa posta koyup Anglikancılığa yönelecektir.

Reform tarihini öğrenmeden 8’inci Henry’nin yaşamını anlamak olanaksız...

*

Mustafa Kemal 1938’de gözlerini kapadı; 60 yıl sonra Türkiye “Atatürk” diye hop oturup hop kalkıyor; halkın Gazi’ye sevgisi meydanlarla sokaklara taşıyor.

Her ülkenin tarihi insanlıkla birlikte yaşanmış, anlam kazanmıştır. Mustafa Kemal’i de uygarlık tarihinden soyutlayarak değerlendirmek olanaksız. Avrupa’da gerçekleşen “Aydınlanma Devrimi”nin felsefesini bellemeden 20’nci yüzyılın ilk yarısında Anadolu’da yaşananları nasıl anlayabiliriz?.. Laik Cumhuriyetin var oluşunu insanlık tarihi kapsamında yerli yerine oturtmadan Atatürk’ten söz açmak boş laf etmekle bir...

*

Bir dizi sözcüğün altını çizelim:

Emperyalizm, Ulusal Kurtuluş Savaşı, iç savaş, hilafet, padişahlık, bağımsızlık, cumhuriyet, laiklik, öğretim birliği, yeni takvim, ağırlık ve uzunluk ölçüleri, giyim kuşam, özel hukuk, kamu hukuku, yeni yazı, dil devrimi, ulus devlet, kadın hakları, milli eğitim, medeni nikâh, Yurttaşlar Yasası vb.

Sözcüklerin ilk çağrışımları bile nasıl bir dönüşüm yaşadığımızın yankılarıdır.

Avrupa’da “Aydınlanma Devrimi”nin çalkantıları yüzlerce yıllık tarihtir; İslam dünyasında “Aydınlanma” güncel kavganın içeriğini oluşturuyor. Afganistan’dan Sudan’a dek her Müslüman ülkede “Aydınlanma”nın önderi ister istemez Atatürk olacaktır. Çünkü insan Aydınlanmadan geçmeden ne yurttaş olabilir ne de demokrat!.. İnsan hakları, Aydınlanmamış toplumlarda düşten başka bir şey değildir.

*

29 Ekim 1998’de bir güzel gerçek tartışılamaz biçimde ortaya çıktı; Cumhuriyet Bayramı resmi düzenlemelerin dışında halkın bayramı olarak kutlandı.

Bugün 10 Kasım 1998...

Gözlerini yaşama kapadığından bu yana geçen 60 yıl sonrasında Atatürk halkın tartışmasız lideridir; Cumhuriyetin kuruluşunda devletin ideolojisi gibi görülen öğretiyi artık halk sahiplenmiştir.

Bugün ağlanacak bir gün değil...

0 yorum:

Yorum Gönder