25 Aralık 2010 Cumartesi

İtirazım Var…


Mum karanlığa itirazdır…
Su susuzluğa…

Ekmek açlığa…

Nefes havasızlığa…
Duş kire…
Uçaklar yerçekimine…
Botoks kırışıklığa itirazdır…
Yürümek durmaya itirazdır, yoksa dururdu adam durduğu yerde, niye basıp da gitsin?..
Gözyaşı acıya…
Aşk ayrılığa…
Sevişmek tükenişe…
Prezervatif, en az üç çocuğa itirazdır…
*
Ölüm itirazın bittiği yerdir…
Sorun rahmetliye; istemi, talebi, beklentisi, önerisi, itirazı olmaz…
Ama kalanların rahmetliyi “İyi bilirdik” diyerek ve hatim indirerek göndermeleri, cehenneme gitmesine itirazdır…
*
Öğrenmek duruma itirazdır…
Üniversite, itiraz yöntemlerinin toplamıdır…
Tıp ölüme itirazdır, matematik hesaba, eczacılık sızıya, iletişim uzaklığa, astronomi yakınlığa, mühendislik doğaya, hukuk haksızlığa…
Yumurta itirazdır…
*
Sizin?..
Sizin yok mu itirazınız?..
Dünyanın en bereketli topraklarında, en derin medeniyetlerin üzerinde, ortaçağ tüccarlarının elinde, bu ilkelliğe, bu çağ dışılığa bir itiraz?..
Oysa taşın dahi itirazı var; sertliği zamana itirazdır…
Sizin itirazınız olmaz mı?..
Bu yıkıma, bu hukuksuzluğa, bu istilaya…
*
Akıl, aptallığa itirazdır…
Ama ne yapabiliriz, yoksa kardeşimin itirazı?..

0 yorum:

Yorum Gönder