Yemin etsem başım ağrımaz, 10-Kasım-1938 den bu yana izindeyiz Atatürk’üm !..
Üstelik dinlene, dinlene dinleniyoruz…
Hele son sekiz senedir, öylesine izindeyiz ki sorma gitsin. Emperyalizmin kuklaları yerli iş birlikçileri, emperyal patronları ile kol kola, mahşerin kara şövalyeleri örneği , ülkeyi tozu dumana katmakta…
Biz izindeyiz…
Ülkeyi CFR’nin memorandumunu adı sadece AK olan kitapta toplayıp, tüzükleştiren bir parti yönetiyor.. CONSIL OF FOREİGN RELATİONS.… Yahudi kökenli Amerikalıların kurduğu, ABD’nin en büyük düşünce kuruluşu…ABD’nin dış politikalarına yön veren ve ülkelerinin çıkarlarını korumaya yönelik çalışmalar, ulus devletleri yıkmaya yönelik operasyonlar yaparken, dünyaca ünlü finans spekülatörü George SOROS’un kaynaklarından faydalandığı da bir gerçeğinin aynasında Türkiye’ye yaptığı bölücü operasyonlar yansımaktadır…
İşin en ilginç tarafı ise bir başka ülkede siyaset yapmak ve iktidar olmak istiyorsanız, CFR’nin önünde görücüye çıkan gelin adayı gibi, kendinizi beğendirmeniz gerekmektedir…
Hatırlayın,Erdoğan da ABD’deki iktidara gelmeden önce ilk yurt dışı etkinliğini CFR’nin önünde konuşarak, yani görücüye çıkarak gerçekleştirmiştir.
Her ABD ziyaretinde ise ilk ziyaretinde olduğu gibi, Büyük Ortadoğu Projesi’nin mimarlarından Yahudi kökenli Richard Halbrooke, Recep T. Erdoğan’ın gene yanındadır..
Biz ise izindeyiz Atatürk’üm…
Ana amaç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, yani ulus devleti yıkmak ise, hedef elbette, Cumhuriyet’in temel dayanağı Türk Silahlı Kuvvetleri olmalıdır. TSK’lerini kendi amaçları için tehlikeli gören dış istihbarat güçleri oklarını,orduya yöneltmiştir. Onlara da ellerini kirletmeden işlerini görecek maşa veya maşalar lazımdır.
Biz gene izindeyiz Gazi Paşam…
Kimin tarafı olduğu açıkça belli olan bir basın … Asıl sahibinin veya sahiplerinin emir ve istekleri doğrultusunda Türk ordusuna saldırmayı, görev kabul etmişler. Saldırıyorlar , hem de nasıl…
Birileri ” çok gizli” olarak kabul edilen haberleri bu gazeteye servis ediyor. Üstelik bu haberler işin garibi ya Ergenekon düzmecesi ile, ya da Ordu’da hazırlandığı var sayılan darbe planları ile ilgili…Darbeci ordu ve zavallı mağdur AKP…
Biz gene izindeyiz Atatürk’üm...
Bunu da yeterli bulmadılar.. 1991 yılından bu yana ABD’nin Irak katliamına ortak olmayı reddeden TSK’nin onursal ve ebedi Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’e saldırmak gerekiyordu. Ergenekon düzmecesinin 1. ve 2. İddianamesi’nde Mustafa Kemal’i suçlu ilan etmişlerdir.
Ahmet Altan denilen ısmarlama yazar eline aldığı, satılık kaleminin ucunu sivrilterek Dersim İsyanı’nın bastırılmasında, Atatürk’ü katliamcı ilan etmekte hiç bir sakınca görmemiştir..
Bakın kimin veya kimlerin görevlisi olduğu belli olan bu satılık kalem Mustafa Kemal’i ne ile suçlamaktadır ?…
” Dersim katliamını Atatürk’ün yaptırdığını, planlarını bizzat onun hazırladığını unutmak isteyen Aleviler, görmezden gelmek istedikleri bir gerçekle hiç beklenmedik bir zamanda yüzleşmek zorunda kaldılar.”
Katliamla!..
Bu adam kendini görevlendiren ve nemalandıran sahiplerini sesini, çok sesli bir koro aracı ile dile getirmektedir… Emperyalist güçler, dini alet ederek yabancılarla iş birliğine giren mürteciler, ikinci cumhuriyetçiler, yeni Osmanlıcılar..İşte emperyalizmin kurguladığı ve akortları onlar tarafından yapılan çok sesli koro, Ahmet Altan ise onların karga sesli solistidir.
Günümüzde biz “izin”deyken Atatürk’üm, Şeyh Saitler, Seyit Rızalar gene işbaşındalar Atatürk’üm…
Tüm aymazlar el ve dil birliği etmiş, vatan hainleri ile kol kola girmiş bet sesleri ile çığırtkanlık yapmaktalar. Demokratik özerklik adı altında bölünecek Türk vatanının yol haritasını çiziyorlar..
Bölgesel Meclis- Ayrı Bayrak- Ana Dilde Eğitim ve Bölgesel Savunma Gücü…
Kongreler topluyorlar manifesto benzeri kararlar alıyorlar…Suriye- İran- Irak ve Türkiye’deki Kürtlerin bir olma, bütünleşme haklarından bahsediyorlar.
Biz ne mi yapıyoruz Atatürk’üm?… Biz 10 Kasım 1938′den beri izindeyiz …
Sadece biz mi Gazi Paşam?… Cumhuriyet’in kurucu partisi CHP İZİNDE…
Senin düşüncelerini salonlarda, malumun ilanı olan sempozyumlarda korumaya devam eden ADD İZİNDE…
Sessizler…
Hatta izinli olmayı bir kenara bırak, uykudalar, hem de ” toprağın üstünde derin uykulardalar.”
Gene Kocatepe’den bir işaret versen, desen ki bize.. ” Vatanın bölünmez bütünlüğü tehlikede… İzinden vazgeçin, izimden yürüyün. Gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde olanları uyandırın. Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh tüm vatandır. Vatanın bölünmez bütünlüğünü koruyun.”
Belki o zaman izinden vazgeçer, yolundan yürürüz.
Bir uyansak, bir izinden vaz geçsek, dirilip ayağa kalksak, vatan savunmasında cephede yer alsak, bir ve diri olsak…O zaman Türkiye’de hainlerin sesi çıkabilir miydi?
Figen Özen
Vatan savunmasından kaçanlar sivil muhalefetin iktidar koltuklarında oturabilir miydi?
Biz kurtuluşu onlarda arar, onları avuçlarımız kızarıncaya kadar alkışlar mıydık Atatürk’üm?..
Hiç sanmam. En iyisi biz izinden vazgeçip, yolundan yürüyelim..
0 yorum:
Yorum Gönder