10 Aralık 2010 Cuma

Tıpış Tıpış…


Dolmuş mizah dergisinin ilk sayısı 5 Ocak 1956’da çıktı. İmtiyaz sahibi Osman Asaf Kermen, Yazıişleri Müdürü İlhan Selçuk…
6-7 Eylül olaylarının daha dumanı tütüyor…

Derginin ilk sayısında Şinasi Nahit Berker yazıyor:

“Ulus gazetesi ilk defa kapatılmıştı. Sebep İsmet İnönü’nün ‘Çetin İmtihan’ başlıklı makalesiydi. Aradan iki gün geçmişti…
Büyük odada kapının ağzına yakın oturmuş, yeşil masa üzerinde, neşrine müsaade edilen gazetelere, yarı gıpta, yarı lakaydi ile bakıyordum… Birden İsmet Paşa içeri girdi. Girmesiyle de çıkışması bir oldu:
- Tembel tembel ne oturuyorsun?..
Hemen ayağa fırladım, hazırol vaziyeti aldım, yüksek sesle cevap verdim:
- Sayenizde Paşam!”
*
Derginin 3’üncü sayısında “Birisinden Mektup” başlığı altında bir yazı yayımlanmıştı, kimin yazdığı açıklanmıyor, imza yok…
Mektubun giriş bölümü:
“Azizim İlhan,
Dolmuş’a başarılar dilerim. ‘Dolmuş’ sahiden tıka basa dolmuş, doldurulmuş…”
Kim yazmıştı mektubu?..
Aziz Nesin!..
Nereden yazmıştı?..
Hapishaneden..
6-7 Eylül olaylarıyla İstanbul baştan aşağı talan edilip Hıristiyan yurttaşların canlarına kastedilmişti; şehir yağmalanınca ilan edilen sıkıyönetimin komutanı, Aziz’le birlikte solcuları (onların deyişiyle komünistleri) toplayıp içeri atmıştı…
Aziz Nesin içerden Dolmuş’a yazı göndermeye başladı; kuşkusuz adını açıklayamıyorduk.
*
Bir ülkenin en büyük kenti yağmalandığı zaman baştaki hükümet ne yapar?.. Dünya çapında ünlü İstanbul’da Hıristiyanlara dönük saldırıyı “komünistler yaptı” diye geçiştirmek isteyen Başbakan kimdi?..
Adnan Menderes!..
İsmet Paşa’nın makalesi yüzünden Ulus gazetesini kapatıp İstanbul’daki yağma yüzünden Aziz Nesin’i içeri attıran Menderes birazcık sorumluluk üstlenip çekildi mi?..
Yok canım…
Milletvekillerine “Siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz” deyip koltuğunda oturdu.
Oktay Ekşi yeni TCY’nin (Türk Ceza Yasası) yürürlüğe girmesi üzerine (Dünya Basın Konseyleri Birliği Başkanı sıfatıyla) Başbakan Erdoğan’a gönderdiği mektupta demiş ki:
“Merhum Adnan Menderes de sizin gibi ve çevrenizde bulunanlar gibi ‘gazetecilerin yalan yazdığından, insanların şereflerine, özel yaşamlarına haksız saldırıda bulunduğundan’ şikâyetçiydi. Buna çare olarak, o da, aynen şimdi sizin izlediğiniz yolu izledi ve 1956 yılında 6733 sayılı Yasa’yı çıkarttı.”
*
Adnan Menderes de Recep Tayyip gibi karikatürlere bozulurdu; 1956’da İstanbul Basın Savcısı Hicabi Dinç ‘Dolmuş’u üst üste toplatmaya başlayınca görüşmeye gittim…
Dedim ki:
- Bu böyle gitmez, sürekli toplatacaksanız, söyleyin!.. O zaman dergiyi çıkarmayalım, kapatalım!.
Hicabi Dinç babacan adamdı; gözlerime baktı..
- Sen, dedi, akıllı bir gence benziyorsun, söylediğimi anlarsın, Başbakanın karikatürlerini derginin kapağına koymayın!..
Dostum Oktay Ekşi’nin mektubunu okuyunca aklım geçmişe takıldı, Erdoğan karikatüristlere ilişkin tepkilerinde Menderes’e benziyor.
*
Fransızların ünlü karikatürcüsü Plantu referandumdan bir gün önce Le Monde’da çıkan karikatüründe Başbakan Raffarin’i köpek gibi çizmişti…
Aklıma Musa’nın karikatüründeki kedi biçimiyle Recep Tayyip geldi…
Plantu’nun başına bir şey geldi mi?..
Haaa.. bu arada “Yeni TCY” yalaka medyamıza mübarek olsun!.. AKP’nin eline böyle bir araç geçti mi, “Ilımlı İslam Devleti Modeli”ne doğru tıpış tıpış gider.. miyiz?..

0 yorum:

Yorum Gönder