11 Ocak 2011 Salı

CHP’yi Bari Ben Savunayım...


İlginç mi ilginç günler yaşıyoruz...
Sanki bellekler silinmiş..
Tarih sıfırlanmış..
Sap derken ne diyoruz?..
Saman mı?..
Sapan mı?..
Bunama değil; ama, son dönemlerin meşhur hastalığı alzheimere yakalanmış gibiyiz...
Hele CHP’deki gereksiz karmaşa ve tartışmalara baktıkça insan ne diyeceğini bilemiyor...
Meğer bu CHP ne de kötü bir partiymiş canım...
Bari Cumhuriyet Halk Partisi’ni ben savunayım...
*
Diyorlar ki:
- CHP tek parti döneminin iktidarıydı...
Evet, öyleydi...
1923’te kuruldu...
Tüzüğüne göre devrim (inkılap) partisiydi...
Atatürk, devrimlerini CHP ile gerçekleştirdi...
Partinin ikinci kurultayında Gazi ‘Büyük Nutuk’u okudu...
CHP programında altı ilke, altı ok vardır...
Peki, bu CHP tek parti döneminde neler yaptı?..
*
Bugün AB’ye girmek isteyen Türkiye’nin ve çok hızlı AB yandaşlarının şu basit gerçeği bilmesinde saymakla bitmez yararlar bulunuyor:
CHP’nin tek parti döneminde yaptıkları olmasa, AB’ye değil girmek, adını bile ağza almak olanaksızlaşırdı...
Nasıl?..
*
Türk Medeni Kanunu (Yurttaşlık Yasası) 1926’da CHP iktidarınca benimsendi...
Ne demek bu?..
Medeni haklarda Avrupa hukukunu benimsemek demek...
Sonra?..
Kadınlara seçim hakkını Fransa’dan önce Türkiye’de benimseyen, CHP’nin tek parti iktidarıdır...
Soru:
Acaba Atatürk’ün tek partili CHP iktidarı olmasa, kadınlara medeni ve siyasal hakları tanınır mıydı?..
Yanıt:
Bugünkü İslamcı iktidarın dinci erkek egemenliğine dönük haline bakarsanız, bu soruya olumlu yaklaşım çok zor...
*
Osmanlı Birinci Dünya Savaşı’na katıldı...
Birinci Dünya Savaşı’nda 10, İkinci Dünya Savaşı’nda 40 milyon insan öldü...
İkinci Dünya Savaşı’na uzak durup barışı savunarak dünyaya örnek olan Türkiye’nin iktidarında hangi parti vardı?..
CHP...
Peki, tek parti iktidarından çok partili demokrasiye Türkiye hangi parti döneminde geçti?..
27 yıllık iktidarından sonra hükümeti barış içinde Demokrat Parti’ye devreden parti kim?..
CHP...
*
CHP’nin günahları yok mu?..
Ohooo...
Ama, bugün Türkiye AB’nin kapısında üyelik bekleyebiliyorsa, CHP iktidarının ‘medeni’ ve ‘siyasal’ yapıda çağdaş hukuku benimsemesiyle ülkemiz bu olanağa kavuşmuştur...
CHP iktidarında üstü başı partal bir köylünün Kızılay ya da Ulus Meydanı’ndan kovulması öyküsüne gelince, pes demek gerekir...
Çünkü bu memlekette işçi-köylü iktidarını kurmak isteyen aydınların ve partilerin tepelenmesi, çok partili rejimde, CHP’den sonra gelen iktidarların marifetidir...

0 yorum:

Yorum Gönder