20 Ocak 2011 Perşembe

Islıklar…


Anladığım kadarıyla vali ve görevliler şu sıralar oturmuş, ellerinde büyüteçler, kamera görüntülerine bakıyorlar; kim ses çıkarttı?..

Islık çalanı yakalayacaklar…

İyi mi?..
O zaman bundan böyle maç öncesi gişelerdeki üst-baş aramalarında, içeri ıslık sokmayı da yasaklarlar…
*
Geçen cumartesi itibarıyla Galatasaraylı olmam üzerine, dün sarı-kırmızı güzel çiçekler gönderdiler bana…
Odamın en güzel yerine koydum, gelen misafirlerime “Takım gönderdi” dedim…
Çiçeklerime baka baka…
Ve arada bir ıslık çaldım misafirlerime, dinlediler…
Yirmi senedir keman çalıyorum bir işe yaramadı da…. Bizim çocuklar ıslık çalınca, ne çok şey anlattılar bize…
*
Eğer bir spor müsabakasında, tezahürat için yapılmış tribünlerde ıslık çalanları “Niye ıslık çaldınız?” diye yakalarlarsa…
Bu dünyada bir ilk olacak…
Şu an itibarıyla vali oturmuş, kamera kayıtlarına iyice bakıyor.
Bakıyordur; o sesi kim çıkarttı?..
*
Bence bu olanlar, sıradan bir ıslıklama olayından öte, Türkiye’de neler olduğunu anlatıyor bize…
Türkiye’nin başına ne geldiğini…
Bir koca ulusun nasıl bu hale düştüğünü…
Aydınların, kitle önderlerinin, işadamlarının, akademisyenlerin, üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların nasıl sindirildiğini…
Gazetecilerin-yazarların-yayıncıların işlerinden nasıl kovdurulduklarını…
Medyanın nasıl böyle susturulduğunu…
Şafak vakitleri insanların niye evlerinden toplatıldığını…
Ergenekon’u…
Yargının sinişini…
Hukukun bitişini…
Kısacası; memleketin nasıl bu hale düştüğünü…
(………)
Tümünü bize açıkladılar, ıslık çalanlar…
Hazin öykümüzü ıslıklardan dinledik…

0 yorum:

Yorum Gönder