2 Ocak 2011 Pazar

Sevgi Tuzağı…


Yani şimdi siz; bakanlıklar kurdunuz, genel müdürler, daire başkanları, binlerce memur çalıştırıyorsunuz; çocuklarınızı ağlatmak için…
Öyle mi?..
*
Sevgili Göksu Saçmalıoğlu’nun yaş günüydü o gün.
Erkek arkadaşı Bahadır ona aldığı hediyeyi bir kutunun içinde getirdi. Göksu kutuyu açtığında bir çift siyah göz ona bakıyordu:
Henüz bebek bir köpek…
Göksu sevincinden ağladı. Dünyalar onun olmuştu. Bebek köpek biraz oynadıktan ve sütünü içtikten sonra Göksu’nun kucağında uyumuştu o gün.
Ona “Ares” adını verdiler.
Sonraki günler güzel geçti. Bu iki gencin güzel hayallerinin içinde artık Ares de vardı. Diz dize oturup gelecekteki yaşamları için konuştuklarında, Ares aralarına sokulup uyuyordu.
Ama Ares birkaç gün sonra hastalandı.
Göksu ile Bahadır onu veterinere götürdüler. Veteriner kötü bir haber verdi; pet shop tüccarları para hırsıyla Ares’i annesinden erken ayırmışlar, üstelik aşılarını yaptırmamışlardı. Anne sütünü yeterince almadığı için ölümcül bir hastalığa yakalanmıştı.
İki genç kucaklarında küçük köpekleri ile veterinerden veterinere koştular. Yapacak bir şey yoktu, sadece serum verildi. O ise arada bir gözünü açıp sadece Göksu ile Bahadır’a baktı, yine eski günlerdeki gibi kalkıp aralarına sokulmaya yeltendi, ama yapamadı…
Küçük sevimli yüzünü sadece onlara çevirip öyle kapattı gözlerini.
Aslında ona bir savaş tanrısının adını vermişlerdi ama minik savaşçı, insanoğlunun vicdansızlığı karşısında başaramadı…
O gün ikisi, veterinerin merdivenlerine oturup ağladılar…
Göksu hâlâ ağlıyor…
*
Şu pet shopların vitrinleri; sağlıksız, aşısız, annesinden erken ayrılmış bebek kedilerle, köpeklerle dolu…
Birer sevgi tuzağı bu…
İyi insanlar bilmeden onları sevip alıyorlar, sonra çığlıklar kopuyor evlerde.
Ve bunun için bir bakanlık (!) var…
Çocukların kucağına yakında ölecek bir minik dost verip, onları ağlatmak için…

0 yorum:

Yorum Gönder