28 Ocak 2011 Cuma

Ucuz petrol yalanı- Rıza Zelyut


Bu hükümet… Bu hükümetin yandaş basını…
Koskoca milleti aptal yerine koyuyor…
1 liralık benzini 4 liraya dayıyorlar…
Millet nasıl olsa kuzu…
Ama birileri homurdanmaya başlayınca hemen karşı atağa geçiyorlar:
Gazetelerinde yalan bir manşet:
-Ucuz petrol geliyor…
Nereden geliyor imiş o ucuz petrol?
Taaa Venezuela’dan…
Bizim müteahhitler orada ev yapacakmış.
Karşılığında onlar bize petrol verecekmiş…
Hem de o petrolü bizim taraf çıkartacakmış…
- – -
Nasrettin Hoca da borcunu böyle ödemeyi planlamıştı; acaba o fıkrayı biliyor musunuz?
Hani alacaklıya demiş ya:
-Bekle komşu; yakında bir koyun alacağım; o koyunu gütmeye götüreceğim. Giderken tüyleri dikenlere takılacak. Ben o kılları toplayıp eğirecek ip yapacağım. O ipten halı dokuyacağım. Halıyı satıp borcumu hemen ödeyeceğim.
Adam başlamış gülmeye.
Hoca memnun; demiş ki:
-Gülersin tabii kerata, nasıl olsa gördün çil çil liraları, gülersin…
Siz de sevinin ey Türk milleti…
Gördünüz gelen ucuz petrolü…
- – -
Bir de hesabın gerçek yüzü var:
Adamlara ev yap; petrolü çıkart, buraya kadar taşı…
Dünyanın masrafı…
Venezüela bedava verse bile bizim petrolden daha pahalıya gelecek…
Türkiye kullandığı petrolün yüzde 10′undan fazlasını kendi üretiyor.
Peki bu kendi malımız petrol diğerlerinden 1 kuruş bile ucuz mu?
1 LİRA OLDU 4 LİRA
Arkadaş; 1 litre benzinin rafineriden çıkış fiyatı 1 lira…
Taşıma, imalat, rafineri karı tümü 1 lira…
Sana bunun üç katı vergi bindiriyor bu hükümet…
Ediyor 4 lira…
Aslında yüzde 25 kar koysa; sen benzini bayi karı da dahil en fazla 1,5 liraya alabileceksin.
Seçmen nasıl olsa köle olmuş hükümete ya, o da çakıyor vergiyi…
- – -
Bekleyin; ucuz petrolü bulursunuz…
Sadece öbür dünyada; Sırat’ın altında; tutuşmuş olarak…
HORMONLU BÜYÜME BUDUR
Kimyasal ilaçlarla meyveleri ediyorlar futbol topu kadar…
Bunlara da hormonlu diyoruz.
Yarım metrelik maydanozlar, kol kadar patlıcanlar…
Hormonlu mu hormonlu…
Ekonomi de aynı durumda…
Bu hükümetin rakamları bile öyle diyor.
- – -
CHP’nin yayımladığı Ekonomi bülteninin Aralık sayısında diyor ki:
’2002′de toplam yurt içi üretim değerinin yüzde 12,2′sini tarım sektörü; yüzde 25,1′ini sanayi; yüzde 62,7′sini de hizmetler sektörü oluşturuyordu.
2009′da ise toplam üretimin yüzde 8,2′sini tarım, yüzde 19′unu sanayi, yüzde 72,8′ini de hizmetler sektörü oluşturuyor.’
Bu rakamlar Devlet Planlama ile Maliye Bakanlığı belgelerinden alınmış.
Diyeceksiniz ki ne var burada?
Benim yıllardır tekrarladığım bir iddiam var:
‘Elin parası ile elin malını kullanıyoruz.’
Bunun sonucunda da üretim geriliyor; işsizlik yayılıyor; dış ticarete dayalı hizmet sektörü büyüyor.
Veya: Fabrikalarımız kapanıyor; dışarıdan mal getirip onu satıyoruz.
- – -
Gelişmiş ülkelerde toplam üretim içinde sanayiin payı giderek artar.
AKP iktidarları bunun tersini yapmışlar.
Ekonomide sanayi payı yüzde 25,1 iken bunların döneminde yüzde 19′a gerilemiş.
Gayet açık: Fabrikalar kapanmış…
Ne kadarı biliyor musunuz?
Her 100 fabrikadan 24′ü…
Ben demiyorum; yukarıda bulunan bu hükümetin ekonomi rakamları söylüyor.
Hem de iyice terbiye edilmiş olan rakamlar bunu gösteriyor.
İşte bu yüzden işsizlik azalmıyor…
İşte bu yüzden üniversiteliler boş geziyor.
Al ucuz doları; getir Çin’den malı…
Sat tüketime alıştırılmış şu millete..
Dön köşeyi…
Yaz borcu milletin sırtına…
- – -
Kişi başına gelirimiz 12 bin doları bulmuşmuş…
Ya bir de kişi başına borcumuzu hesaplayın bakalım…
Sizi gizi yalancı ekonomistler sizi…

0 yorum:

Yorum Gönder