21 Ocak 2011 Cuma

Ya.. Ya.. Ya.. Şa.. Şa.. Şa! Tayyip Tayyip Çok Yaşa


Gazete haberlerini gördünüz mü?

Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nin açılışında “yuh” çekip ıslık çalan 13 bin kişi mercek altındaymış.

Şişli Cumhuriyet Savcılığı’ndan İstanbul Emniyeti’ne giden talimat üzerine, 15 Ocak günü, Galatasaray tesislerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan ıslıklı ve yuhalı protesto için soruşturma başlatılmış.

Demokrasilerde başbakan alkışlamak gibi, ıslıklamak da; “yaşasın!” diye sesli tezahürat gibi, yuhalamak da serbesttir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verdiği hakka dayanarak herkes, kimi isterse yuhalama özgürlüğüne sahiptir.

Binaenaleyh bu durumda ortada yuhalama ya da ıslıklama diye bir suç yoktur.

Ama, suç olmayan bir olayı suçmuş gibi kovuşturarak, insanlar üzerinde baskı ve korku yaratıp onları sindirmeye çalışanlar, makam ve mevkileri ne olursa olsun, kaynağını anayasadan almadıkları bir yetkiyi kullanmaya teşebbüs ettikleri için, bir suç işlemiş olurlar, aynı zamanda da, bir hukuk ve demokrasi ayıbının failleri durumuna düşerler.

Eğer bu ülkede demokrasi varsa, bu duruma dur denmesi gerekir.

***

Yukarıda söylediklerimizin hepsi, normal çağdaş demokrasiler için geçerlidir, yani olması gerekeni anlatmaktadır.

Bir de “ileri demokrasi” diye adlandırılan yalancı demokrasilerde olanlar var.

Oralarda, statlarda, başbakanı ıslıklamak ve yuhalamak, zinhar suçların en büyüğü sayılmalı ve terör suçları arasına dahil edilerek, özel yetkili ceza mahkemelerinin alanı içine sokulmalıdır.

Bu fiiller “terör suçları” kapsamına alındığına göre, zaten Ceza Muhakemesi Kanunu 100. maddesine göre, suçun mahiyeti gereği tutuklama nedenleri oluşmuş var sayılacağından yargılanmalarına tutuklu olarak devam edilmesi ve suç örgütlü olduğundan çözülmesinin güçlüğü de göz önünde bulundurularak, azami tutukluluk süresi olan 10 yıldan önce de salıverilmemelerinin sağlanması için gerekli olan her şey yapılmalıdır.

Ülkemize ileri demokrasiyi getiren önderin yuhalanması ya da ıslıklanmasının, terör suçunun ötesinde, bir insanlık suçu olarak addedilmelerinin yanı sıra, bu tür suçluların yetişmesine veya yaşamasına methaldar olan, kişilerin, yani aile fertlerinin de objektif cezai sorumluluğa sahip kabul edilerek, cezalandırılmaları cihetine gidilmesi de sağlanmalıdır.

Tabii bu çok ciddi yargılanmalar sırasında, tutukluların tahliye taleplerini kabul edecek herhangi bir şaşkın yargıç çıkarsa, bağımsız HSYK tayinine karar vermelidir.

***

Bütün bu cezai önlemlerin yetersiz olduğu düşünülerek, gerektiğinde, saygı ve sevgi ifade eden davranışların özellikle stadyumlarda, etkileyici biçimde dışavurulması, ülkemizi pek nevi şahsına münhasır ileri demokrasiler arasında küresel bir güç haline getirmiş olan muhterem mürşidimize sevgi ve saygımızı dile getirmek üzere, maçlardan önce, mutat olan İstiklal Marşı okuma eyleminden sonra seyircilerin hep birlikte ayağa kalkarak, bir ağızdan şöyle haykırmaları sağlanmalıdır:

- Ya... Ya... Ya... Şa... Şa... Şa... Tayyip Tayyip çok yaşa!

Mürşidi Azama şükranlarımızı sunma gösterisine daha fazla yer ayırmak ve demokrasi için zararlı olan gereksiz ulusalcı tepkilerden kaçınmak üzere, eskiden beri alışılageldiği şekilde İstiklal Marşı okunmasına son verilmeli ve stat, maçtan önce, maçın devre arasında ve maç sonrasında bütün seyircilerin katılımıyla inlemelidir:

- Ya... Ya... Ya... Şa... Şa... Şa... Tayyip Tayyip Çok Yaşa!..

Eğer bu gösterilere katılmayan veya yarım ağızla katılan seyirciler olursa, bunlar da stattaki kameralarla tespit edilerek, haklarında gereken işlem yapılmalıdır.

Galatasaray’da münafıkları ihbar işlevini en iyi yerine getirecek kişi olduğunu ispatlamış bulunan Adnan Polat kayd-ı hayat şartıyla başkan olarak seçilmelidir.

Amiin!..

0 yorum:

Yorum Gönder