Süheyl Batum Hoca, “Koca askeri yıktılar. Asker kâğıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz. ABD içini oymuş, o koca ağacı hop diye yıktılar” deyince herkes kızdı…
Kızanlar içinde, şehitlere “kelle” diyen, ya da polise Genelkurmay’ın kozmik odalarında “suikastçı” aratan Başbakan da var…
Askerlere “Sen benim memurumsun, otur oturduğun yerde” diyen Bülent Arınç da…
*
Genelkurmay da kızanlar arasında…
Anlayamadığım niçin şimdi kızdıkları?..
Diyelim ki kuvvet ve ordu komutanları birer adi suçluymuş gibi teşhir edilerek götürülürken kimse tınmadı…
Şerefli askerlerin özel hayatları çarşaf çarşaf yayımlandı, kimse alınmadı…
Telefon konuşmaları, kadınları, kızları dinci gazetelerin malzemesi yapıldı, yine “TSK’nin haysiyeti” diyen çıkmadı…
Askerler cinayetle suçlandı…
Karargâhlar kazıldı…
Polis kışlaları bastı…
Yatak odaları arandı…
Azarlandı…
Horlandı…
Aşağılandı…
İktidarın adamları ve medyaları askerleri küçük düşürmek için tam sekiz senedir söylenmedik söz, yakıştırmadıkları suç, yamamadıkları günah bırakmadılar…
“Avantacılık” karalamasından “eşcinsellik” iftirasına kadar…
Kızan olmadı…
Şimdi kızdılar…
*
“Kâğıttan kaplan” ısırığına uğrayan Hoca’nın sözlerine hiç de katılmasak bile en azından içindeki “zannedermişiz” sözcüğü doğru…
Neleri zannetmemişiz ki…
Biz zannetmiştik ki bu cumhuriyetin kaleleri asla yıkılmaz…
Hukuk üstündür…
Çağdaşlık yolu bu…
Demokrasi bizim için…
Gelecek aydınlık…
Karanlığın korkusu geride kaldı…
Sadece zannedermişiz…
0 yorum:
Yorum Gönder