5 Şubat 2011 Cumartesi

Mısır’daki Lider Yoksunluğu… Cüneyt Arcayürek

 Mısır’daki Lider Yoksunluğu…

Mübarek üzerinden bizimki eleştiriliyor.
Üstelik alaylı yazılarla, yorumlarla…
Mübarek’e Mısır halkının sesini dinle diye seslendin mi Ankara’dan… dışarıya öyle içeride ise başka telden çaldığın gündemde yerini alır…
…elbette haklı olarak bu söz; örneğin torba yasasını protesto eden emekçilere kaba kuvvet, gaz kullanarak, coplayarak seslerini duyurmalarını engellemenle eşleşir… Bu ne perhiz ne lahana turşusu mantığına cuk oturur…
…özü ile sözü birbirine ters düşen bir başbakan diye Mübarek’e çağrını kafana vururlar!
Üstüne üstlük Başkan Obama ile görüşmeden sonra Mübarek’e çekil diye seslenmen kulislere konu olmaya başlayınca; bağımsız dış politika izlediğini içeren iddialar da… Ortadoğu’nun yeni lideri yakıştırması da çöp sepetine doğru yola çıkar.
Ama korkmana gerek yok.
8 yıldır demokratik yöntemmiş gibi yutturduğun tek adamlığını sürdürüp geliyorsun.
Şayet hesabın şu ise; Mübarek’in tek adamlığı 30 yıl sürdüğüne göre önümde 22 yıl var, diyorsan…
Ama unutma: Burası Mısır değil!
***
Mısır’da tek adamlık dönemleri Kral Faruk’un 1952’de askerler tarafından tahttan indirilmesi ve Albay Nâsır’ın tek başına Mısır’a egemen olmasıyla başladı.
Albay Nâsır, İsrail’e karşı sert politikası ile Arap milliyetçiliğinin önderi oldu.
İsrail’le savaşmak ve Mısır’ı silahlandırmak için Batı’dan yüz bulamayınca, Sovyetler’e yanaştı.
Mısır ordusunu Sovyet silahlarıyla donattı.
İsrail’le 6/7 gün süren savaşta ağır yenilgiye uğradı. Bu savaştan sonra Tel-Aviv’de bir meydandan geçerken bir dizi değişik tipte tankların sergilendiğini gördüm ve neyin nesi bu tanklar diye ilgililere sordum:
6/7 gün savaşında çölde ele geçirdikleri Nâsır’ın Sovyetler’den aldığı tanklardı gördüklerim.
Alayla karışık bir açıklama da yaptılar.
Savaşta Mısır tanklarının hareketini yöneten cihazları çölde kumlar örtmüş… Bu nedenle önlerini ve hedefi göremeyen Mısır tankları hareketsiz kalmıştı!
***
Nasır öldü. Kahire’deydim. Yerine kimin geçeceği tartışılıyordu.
Mısır politikasına her türlü yardımı yapan Sovyetler egemendi ve galiba Başbakan Kosigin, Kahire’ye gelmişti.
Moskova, Ortadoğu politikaları nedeniyle Mısır’ın Sovyetler’den koparak ABD etkisine girmesini göze alamazdı ve Batı’nın değişik yorumlarına karşın, Enver Sedat’ın Nasır’dan sonra Mısır Devlet Başkanlığı’na gelmesini destekledi.
Sedat, Sovyetler’le dostluğun yanı sıra Amerika ile de yakınlaşmayı yeğleyen bir politika izledi. Mısır; Sovyetler’den koptu ve örneğin 1970’ten sonra ABD, Mısır’a yılda 5-7 milyar dolar yardım yapmaya başladı.
Mısır Sovyetler’den sonra ABD’nin etkisine ve diplomatik yörüngesine girdi.
Enver Sedat’ın öldürülmesinden sonra ABD, yardımcısı Hüsnü Mübarek’in başkanlığını destekledi.
Son 30 yıldır Mübarek’in Mısır’ı ABD’nin Ortadoğu’da gözü kulağı konumuna girdi.
***
Dün Sovyetler Mısır’ın elden çıkmasını engellemeye çalıştı. Mübarek’in gitmesinden sonra ABD; Mısır’ın elden çıkmaması ve radikal İslamın yönetimine girmemesine çalışıyor.
ABD yönetiminin bu yoldaki çabalarını dün New York Times gibi saygın bir gazete açıkladı.
Gazete; “Amerikalı yetkililere ve Arap diplomatlarına dayanarak çıkan haber iki taraf arasında görüşülen bir plana göre, Mısır ordusunun da desteğiyle Mübarek’in yetkisini Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman’ın başkanlığını yapacağı geçici bir hükümete devretmesinin öngörüldüğünü kaydediyor.”
NY Times; anayasa bu değişime elverişli değil diyor ama radikal İslama karşı “Müslüman Kardeşler de dahil olmak üzere Mısır’da muhalefet gruplarına, ülkede eylül ayında özgür ve adil seçimlerin yapılabilmesi amacıyla seçim sisteminin görüşülmesi yolunda (hatta yeni bir anayasa için) çağrıda bulunmasının öngörüldüğünü” yazıyor.
***
Dün Sovyetler bugün ABD!
Bugün bu olgunun tek nedeni Mısır’daki halk hareketinin siyasal kimlik taşıyan karizmatik bir liderden yoksun olması.
Mübarek gitsin demekle Mısır sorunlarını çözümleyemiyor.
Mısır’da isyanı, kitleleri belirli bir amaca, demokratik bir Mısır’a kavuşturma hedefine yöneltecek isim, bir lider yok orta yerde.
Mübarek de “gitmek istediğini, ama kargaşa ortamının ülkeyi saracağından korktuğunu söyleyerek lider boşluğundan” yararlanmak istiyor.
Lider yoksunluğu, dışarının Mısır’ın geleceğini düzenleme çabalarına zemin hazırlıyor.

0 yorum:

Yorum Gönder