RTE, halkın iradesine karşı çıkmanın ırmağı tersine akıtmak gibi bir şey olduğunu söylüyor.
“Ortadoğu’yu tribünden izleyecek ülke değiliz” diyor.
Lakin 8 yıldır el bebek gül bebek muamelesi yaptığı Ortadoğu ülkelerinden tek birinde demokrasi yok.
Suriye’de, Mısır’da tek adam. Ürdün ve Suudi Arabistan krallık. Libya diktatör. Cezayir keza. Tunus tek adamın izleri. Fas krallık. Körfez Arapları şeyhlik!
RTE yıllardır Ortadoğu’daki zorba rejimlerin, kişilerin seçimle geldiğini savunuyor.
Bugünlerde Ortadoğu’daki demokrasi rüzgârlarına destek veren RTE ile, İran’daki zorba molla rejiminin Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ı eleştiren Batı’ya seçimle geldiği için destek veren de… terörist Hamas’ı savunan da RTE!
***
Atatürk, laik demokratik rejime kapıyı araladı. İsmet İnönü, kapıyı ardına kadar açtı.
Bu nimetten yararlanarak bugün Başbakanlık koltuğunda oturan RTE ise demokratik laik Türkiye’yi kuranlara yatıp kalkıp şükredeceği yerde Cumhuriyeti kuranları, 80 yılını bir kalemde silen konuşmalar yapıyor ve…
…Arap aklı da geçmişi inkâr eden bu siyaset adamına hayranlık ifade eden gösteriler, konuşmalar, açıklamalar yapıyor.
Batı ise Ortadoğu ülkelerine Türkiye’yi model gösteriyor.
Hangi Türkiye’yi? Demokratik kuralları zorba rejim kurma hevesiyle zorlayan Recebistan demokrasisini mi, yoksa yüz yıl önce, gelecek yüz yılın Türkiye’sine ışık tutan laik, sosyal, hukuk devleti Türkiye’yi mi?
Hangi Türkiye’yi? Batı, demokratik rejimin kuruluşunda, gelişmesinde, bugünlere gelişinde en ufak çabası olmayan, hatta İslam Cumhuriyeti hayalleriyle gelişip büyüyen RTE’yi destekliyor.
***
Ortadoğu’da yıllardır tek adamlar, krallar iktidarda.
Dünyanın hemen her yerinde, örneğin Sovyetler’den sonra Doğu Avrupa’da, Güney Amerika’da birçok ülke dikta rejimlerinden demokrasiye geçti.
Fakat Ortadoğu’da tek adam rejimleri kıpırdanmıyor. Acaba neden sorusunu Onur Öymen yanıtladı.
“Büyük devletlerin Ortadoğu’da diledikleri gibi hareket eden tek adamları desteklemelerinin tek nedeni petrol ve doğalgaz!”
Bir de örnek veriyor.
1953’te parlamentonun hür iradesiyle başbakanlığa gelen Musaddık, İran petrollerini devletleştirerek İngiliz şirketlerine büyük darbe indirdi.
İngiltere, ABD’yi ikna etti. CIA elemanlarının parayla satın aldığı kişiler, sokağı Musaddık aleyhine kışkırttı. Başbakan düşürüldü. Petrol sömürüsü yürürlükte kaldı.
Bugün Ortadoğu’da aynı oyun tezgâhlanıyor. Petrol ve doğalgaz zengini topraklarda ülkelerin ve halkın sorunlarına çare üretecek demokratik bir rejimin yerleşip gelişmesine bugüne kadar itibar etmedi Batı!
Bir başka tablo dikkat çekici.
Mısır sokaklarında Mübarek’e defol diye bağıran insanların taşıdığı pankartların tek birinde, örneğin derhal demokratik bir seçim, özgürlük ve laik bir devlet isteğini yansıtan ifadeler yok!
ABD ve Avrupa devletleri bugün halka karşı çıkamıyor. Mübarek’e bir an önce ayrıl diyor, Mısır’ı sallayan isyan hareketini destekliyorlar.
Mübarek gittikten sonra?.. Asıl sorun o zaman başlayacak. Ne kadar demokrasi sorusuna yanıt arayacak Mısır.
İşte o zaman çorbanın içinde ne ölçüde Amerikan ve Avrupa tuzu olduğunu hep birlikte izleyeceğiz.
***
Mübarek’in Ankara’yı resmi ziyaretlerinin birinde o zamanlar fazla dikkat çekmeyen bir olay yaşandı.
Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan, Mübarek’le görüştü. Yakın ilişkide olduğu Müslüman Kardeşler örgütü ve üyelerine sert tutumundan vazgeçmesini istedi.
Mısır’da nasıl bir rol oynayacağı henüz bilinmeyen şeriat yanlısı Müslüman Kardeşler’i terörist ilan eden Mübarek, Erbakan’a öfkeli bir yanıt verdiğini Süleyman Demirel’e aktardı.
Mübarek’ten sonra Mısır’da Müslüman Kardeşler’in nasıl bir rol oynayacağı bilinmiyor.
İran’dan sonra şeriat yanlısı bir rejim herhalde Amerika’nın da Avrupa’nın da korkulu rüyası.
Ama halkın sesine kulak vererek Mısır’da radikal İslam yanlısı, İran tipi bir “demokrasi” seçimle işbaşına gelebilir mi, gelemez mi?
Ortadoğu’da her şey olabilir.
Örneğin Mısır’da yüzü Batı’ya dönük, laik, demokratik bir cumhuriyet acaba inşa edilebilir mi?
0 yorum:
Yorum Gönder