Olabilir…
Eğer bunu Tayyip Erdoğan yapsaydı, şöyle başlıklar okuyacaktınız büyük medyada:
İnsan dalgınlıkla çıkan merdivenle inmeye kalkabilir…
“Muhteşem iniş…”
“Ters inmeyi de başardı…”
“Geri geri ileri gitti…”
Ama aynı şeyi Kılıçdaroğlu yapınca farklı oldu, tersine gitmeyi Türkiye’yi yönetme yeteneğine bile yorumladılar yalakalar…
Türkiye’yi AB yerine ters yöne bindirip de Arabistan’a çeviren Başbakan bu kadar ilgilerini çekmemişti oysa…
Ayrıca iniyorum diye çıkan merdivene binmek insani bir durum…
Binersin, baktın tersine gidiyor, inersin…
Yok olmadı, baktın ki indiğin halde çıkıyorsun, o zaman koşacaksın ki merdivenler bitsin…
*
Kim ne derse desin…
Tertemiz bir insan…
İnsanlar Kılıçdaroğlu’nu sevdiler…
Ona dokunmak, elini tutmak, göz göze gelmek istiyorlar… Kimi deneyimli gazeteci-yazar arkadaşlarımız, onun gezilerine katıldıktan sonra “1977’deki Karaoğlan rüzgârı” gibi diyorlar…
Dürüst…
Kamburu yok…
*
Hırsız değil…
Yalan söylemiyor…
Eleştirecek bir sürü şey bulabilirsiniz ama, kimse ona “sahtecilikten sanık” diyemez…
Yürüyen merdivenlerden inmek için çıkanına binmiş…
Binsin…
İnsanın inmek isteyeni ile, merdivenin çıkartmak isteyeni arasındaki mücadeleyi yaşamış birisi olarak… Baktın durduğun yerde geriye gidiyorsun, demek ki çıkanına binmişsin… Dönersin arkanı, efendi efendi geldiğin yere dönersin, inenine binmek üzere…
*
Kılıçdaroğlu’nu halk sevdi…
Toplama kalabalıkları yasaklamasına rağmen, CHP meydanları son yıllarda ilk kez bu kadar kalabalık oluyor…
Oy vermeyenler bile, bu küçük sakarlıkları ile onu sevimli, samimi ve içten buluyorlar…
Zaten Başbakan olacak olan yürüyen merdivenler değil, kendisi…
Artık siz bilirsiniz…
Bekir Coşkun
“Muhteşem iniş…”
“Ters inmeyi de başardı…”
“Geri geri ileri gitti…”
Ama aynı şeyi Kılıçdaroğlu yapınca farklı oldu, tersine gitmeyi Türkiye’yi yönetme yeteneğine bile yorumladılar yalakalar…
Türkiye’yi AB yerine ters yöne bindirip de Arabistan’a çeviren Başbakan bu kadar ilgilerini çekmemişti oysa…
Ayrıca iniyorum diye çıkan merdivene binmek insani bir durum…
Binersin, baktın tersine gidiyor, inersin…
Yok olmadı, baktın ki indiğin halde çıkıyorsun, o zaman koşacaksın ki merdivenler bitsin…
*
Kim ne derse desin…
Tertemiz bir insan…
İnsanlar Kılıçdaroğlu’nu sevdiler…
Ona dokunmak, elini tutmak, göz göze gelmek istiyorlar… Kimi deneyimli gazeteci-yazar arkadaşlarımız, onun gezilerine katıldıktan sonra “1977’deki Karaoğlan rüzgârı” gibi diyorlar…
Dürüst…
Kamburu yok…
*
Hırsız değil…
Yalan söylemiyor…
Eleştirecek bir sürü şey bulabilirsiniz ama, kimse ona “sahtecilikten sanık” diyemez…
Yürüyen merdivenlerden inmek için çıkanına binmiş…
Binsin…
İnsanın inmek isteyeni ile, merdivenin çıkartmak isteyeni arasındaki mücadeleyi yaşamış birisi olarak… Baktın durduğun yerde geriye gidiyorsun, demek ki çıkanına binmişsin… Dönersin arkanı, efendi efendi geldiğin yere dönersin, inenine binmek üzere…
*
Kılıçdaroğlu’nu halk sevdi…
Toplama kalabalıkları yasaklamasına rağmen, CHP meydanları son yıllarda ilk kez bu kadar kalabalık oluyor…
Oy vermeyenler bile, bu küçük sakarlıkları ile onu sevimli, samimi ve içten buluyorlar…
Zaten Başbakan olacak olan yürüyen merdivenler değil, kendisi…
Artık siz bilirsiniz…
Bekir Coşkun
0 yorum:
Yorum Gönder