4 Kasım 2010 Perşembe

İsmet Paşa’nın Kahkahaları..



İkinci Dünya Savaşı’nın karanlık günleri. İsmet Paşa’yı uyandırıp haber verirler:

- Alman orduları Rusya’ya saldırdı.

İnönü pijamasıyla yatağındadır, bağdaş kurup gülmeye başlar, ama, ne gülme..

Kahkahalar atarak..

Gözlerinden yaşlar gelinceye kadar..

Gülme değil, boşalmadır bu.

*

İsmet Paşa’nın yay gibi gerildiği anlaşılıyor, ya Almanya Türkiye’ye saldırsaydı?..

Direnebilir miydik?..

Ordu, Birinci Dünya Savaşı’nın silahlarıyla İkinci Dünya Savaşı’na girecekti.

Nazi işgaline uğrasaydık, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeniden çizilen haritalardaki payımız ne olurdu?.. Lozan’ı istemeyerek imzalayanlar, Sevr’i hortlatırlar mıydı?..

İnönü’nün kahkahaları boşuna değildi.

*

“Soğuk Savaş” Türkiye için bir karabasandı.

Komünist Rusya’nın saldırısına karşı Amerika’ya sığınmak güdülenmesi, dış politikanın da iç siyasetin de belkemiğine dönüşmüştü.

Kuzeyden gelecek saldırıya Türkiye karşı koyabilir miydi?.. Kızıl Ordu bir haftada İskenderun’a iner miydi?.. NATO planları Anadolu’yu Toroslar’ın güneyinden savunmak üzerine yapılıyordu. İçerde solcuları tümden komünist sayarak toptan vatan haini ilan etmiştik.

Demokrasi bu ortamda nasıl boy atabilirdi?..

*

Bugün ne durumdayız?..

Soğuk Savaş bitti..

Amerika’ya gerek kalmadı.

Rusya’nın askeri gücü Çeçenya’da ortaya döküldü.

İç ve dış düşmanın Anadolu’nun güneydoğusunda elbirliğiyle kotarmak istediği gerilla savaşında ordunun çapı ve gücü ortaya çıktı; Suriye’ye abanan Türkiye’nin ağırlığı kantara vuruldu.

60 milyonu aşan nüfusuyla, donatımlı ve deneyimli ordusuyla Türkiye bölgenin güçlü ülkesi...

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez bu noktaya ulaşabildik; içimizde tam anlamıyla demokrasiyi gerçekleştirmek zamanıdır.

*

Ne var ki Avrupa’daki Sevr rüzgârlarına ve Rusya’da Duma’nın PKK liderine arka çıkan kararına baktıktan sonra İsmet Paşa’nın Çankaya’da attığı kahkahaların anlamı bugün daha iyi anlaşılıyor.


İLHAN SELÇUK
(8 Kasım 1998 tarihli yazısı)

0 yorum:

Yorum Gönder