5 Kasım 2010 Cuma

Konuşan Türkiye!..



Kıçı açık..

Başı açık..

Çok boyalı, çok satışlı gazetenin orta sayfasına sere serpe uzanmış...

Diyor ki:

- Konuşursam Türkiye sarsılır.

Ah anam, sen konuş da biz sarsılalım; konuş ki kimin ne halt ettiği ortaya çıksın...

Monica bir konuştu, koskoca Amerika Birleşik Devletleri sarsıldı. Senin Monica’dan aşağı kalır ye­rin var mı!.. Memeyse meme, bacaksa bacak, göbekse göbek...

Ne olur konuş!..

*

Herif onu öldürtmüş, bunu öldürtmüş, ondan ha­raç, bundan haraç!.. Sonunda yakayı ele vermiş...

Diyor ki:

- Konuşursam Türkiye sarsılır...

Ulan konuşmazsan namertsin!.. Kiminle düştün kalktın, kime hizmet ettin, kimin hesabına adam öldürdün, ortakların kimler?..

Hangi milletvekili?..

Hangi bakan?..

Hangi patron?..

İşin içinde hangi başbakan, cumhurbaşkanı, bakan, banka genel müdürü, müsteşar varsa, ad­larını sayman gerekiyor. Devlet çeteleştiğine, özel kesim mafyalaştığına göre, örgütümüzü tanıyalım!.. Bankalar nasıl satıldı, gökdelenler nasıl yükseldi, holdingler nasıl kuruldu, ülke nasıl soyulup soğa­na çevrildi, özelleştirme yağması nasıl yürüdü, öğrenelim!.. Sarsılalım, titreyelim, kendimize gelelim.

*

Süleyman Bey ne demişti: “- Konuşan Türkiye istiyorum.”

Konuş ey Türkiyem!..

Konuş ey mafya babası!..

Konuş sosyete orospusu!..

Konuş çetebaşı!..

Ey marifetli işadamı, hokkabaz müteahhit, emniyet müdürü, başkomiseri, MİT sorumlusu, özel tim elemanı, ülkücü katil, kumarhane kuşu, rüşvetçibaşı, açıkgöz politikacı! Hepiniz birden konu­şun ki sarsılsın Türkiye...

Altı üstüne gelsin bu ülkenin..

*

Bektaşi’ye demişler ki:

- Baba Erenler, kıyamet kopunca dünyanın al­tı üstüne gelecekmiş...

Bektaşi yanıtlamış:

- Gelsin, belki altı üstünden iyidir.

Türkiye’nin de altı üstünden çok daha iyidir.

Çünkü “yükselen değerler” yutturmacasıyla son dönemde üste çıkanların pisliği, kokuşmuşluğu, yozluğu, kirliliği insan gibi yaşamak isteyenlerin di­be vurmasına yol açtı.

Dipten gelecek dalga, belki tüm pislikleri alıp gö­türecek, toplum temiz bir soluk alabilecek...

*

Ancak bir tehlike var.

İçeri düşen tehdit ediyor:

- Konuşurum ha!..

Söyledikleri doğru mu olacak? Yoksa kendine göre pislik mi üretecek?..

Doktor adamı muayene ettikten sonra teşhisi koy­muş:

- Kuduz mikrobu kapmışsın!..

Adam hemen bir kâğıt çekmiş, kalemini çıkar­mış, bir şeyler yazmaya başlamış...

Doktor:

- Ne yapıyorsun?..

Adam:

- Isıracağım kişilerin listesini yapıyorum!..


İLHAN SELÇUK
(10 Aralık 1998)

0 yorum:

Yorum Gönder