16 Aralık 2010 Perşembe

CHP’yi Beklemek…


Bence CHP’nin en ilgi çeken yanı kurultayları…
Yeryüzünün en ilginç kurultay koleksiyonuna sahip partinin, bir ikinci iş olarak da Türkiye’yi yönetmeyi düşünüp düşünmeyeceği bütün mesele…
Ancak kurultay yapmaktan, iktidar olmaya sıra gelmiyor…
İşte bunu aşmak için şimdi nereye gidiyorlar:
Kurultaya…
*
İyi ama bizim iki elimiz CHP’nin yakasındadır…
Çünkü Cumhuriyetin bu hale gelmesinde – AKP’nin sorumluluğu zaten Cumhuriyeti paralamak olduğuna göre- tek siyasi sorumludur CHP…
Cumhuriyete sahip çıkmak isteyen insanlar, meydanlara dökülen kadınlar, üniversitelerde gençler, medyada direnen yazarlar-çizerler, kamuda iktidara biat etmek istemeyen memurlar, süs havuzlarına sürülen işçiler, tarlada çiftçiler, yuvarlak hesap Türkiye’nin yüzde 42’si, tam dokuz senedir CHP’yi aradılar…
O aralıksız kurultaydaydı…
*
İşte, yine bir kurultay…
Çarşaf liste ile blok liste tartışılıyor.
Doğal olarak Deniz Baykal çarşaf istiyor.
*
Bütün bunların bizim için bir anlamı yok…
Yepyeni bir genel başkanı var CHP’nin, sevimli ve çalışkan…
Biraz sakar olmakla birlikte iyi niyetli. İnsanlar onu görünce heyecanlanıyorlar. Boynuna sarılıp öpüyorlar, eline koluna yapışıyorlar, peşinden koşuyorlar…
Belli ki sevdiler…
Yüzde 42’nin beklentisi, artık CHP’nin bir güven, bir teminat, bir alternatif, bir parti, bir çığlık, bir haykırış olması…
Artık yeter…
*
Yoksa “çarşaf mı olsun, blok mu olsun” kime ne?..
Arsızlığın ve soytarılığın sınırlarını zorlayan, o bildik eski hizip numaraları kimseyi ilgilendirmiyor…
Tarihin CHP’nin sırtına yüklediği sorumluluk var…
Ve sadece çocuklarını çağdaş bir ülkede, özgür ve korkusuz büyütmek isteyen insanların vebali…

0 yorum:

Yorum Gönder