Yeri doldurulamayan Uğur Mumcu’yu özlemle andık, aradık.
Faili meçhul cinayetler bütün bir gün boyu bir kez daha irdelendi, tartışıldı.
Gelecek 24 Ocak’a kadar rafa kaldırıldı.Gelecek yıl yine faili meçhul cinayetlerin neden aydınlanmadığı, aydınlanması gerektiği üzerinde irili ufaklı nutuklar, açıklamalar izleyeceğiz.
Lütfen şu satırları okuyunuz:
“Ortadoğu; emperyalizmin kol gezdiği, terör örgütleri ile çeşitli istihbarat örgütlerinin kanlı ve kirli oyunlar oynadığı karanlık bir dipsiz kuyudur.
Bu karanlık ve dipsiz kuyuda cinayetler birbirini izler. Halk deyişi ile Ortadoğu’da ‘kimin eli kimin cebindedir’ bilinmez.
Kim, kimi, neden öldürüyor? Bu soruların yanıtlarını anında bulmanın olanağı da yoktur.
Olaylar yıllar sonra aydınlanır. O da bir kısmı!” (Uğur Mumcu-Cumhuriyet-27 Eylül 1992)
***
Öldürülmeden önce yazdığı bu satırlar 18 yıl sonraya, bugüne ışık tutuyor.
Yıllardır tartışıyor, soruya yanıt arıyoruz:
Devlet bugüne dek faili meçhul cinayetleri neden çözümleyemedi?
Gelmiş geçmiş bütün hükümetler… Millet Meclisleri… gizli istihbarat servisleri.. ihbar oldu mu çözmediği hırsızlık, cinayet kalmayan polis.. bugüne dek toplum vicdanındaki kapanmayan, sürekli kanayan faili meçhul cinayetlere tek bir gün şifa niyetine çare bulabildi mi?
İktidarlar, muhalefetler, devletin ilgili kurumları acz içinde!
Kimse kimseyi, hiçbir parti diğerini veya iktidarı suçlayacak durumda değil.
Herkes sorumlu!
***
1990’lardan bu yana kaç hükümet, kaç parlamento geçti.
Faili meçhul cinayetleri araştıracak Meclis’te komisyonlar kuruldu.
Uğur Mumcu cinayeti için sayısız raporlar düzenlendi.
Acı veren nedir bilir misiniz?
Pek çoğu devlet umurunu görmüş, değeri üzerinde konuşmadık laf bırakmayanlar Uğur Mumcu’yu koruyamadılar ve.. ailesi devletin Mumcu’yu koruyamadığını mahkeme kararı ile kesinleştirdi.
Eşi ve çocukları bugün neden yeni bir suç duyurusunda bulundular?
Zira “Mumcu suikastı düzenleyicilerinden yargı karşısına çıkarılamayan suçun asıl failleri ve azmettiricileri hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmada ihmali görülen yetkililerin cezalandırılmalarını” istiyorlar.
Şu hazin manzaraya bakınız.
Yıllar önce devletin “yürütülen soruşturmada ve kovuşturmada ihmali görülenleri” saptayıp yargılaması gerekirken; bu görevi Mumcu ailesi üstleniyor.
Hukuk devleti olmaktan söz edilen bu ülkede!
***
Önce kafaların değişmesi gerekiyor.
Değişeceği de yok ya!
Gelen iktidarın geçen iktidarı karalamaktan başını kaldıramadığı bir devlet düzeninde faili meçhul cinayetlerin çözüleceği umut edilebilir mi?
Adam gidiyor, faili meçhul cinayetler sanki sadece Diyarbakır ve yöresinde işlenmiş gibi “Hakikatleri Arama Komisyonu” kurulmasını öneriyor.
24 Ocak ve sonraki günler yer gök yine faili meçhul cinayetleri konuşuyor.
Ne yapılması üzerinde tartışmalar, öneriler birbirini kovalıyor.
Bu ortamda Başbakan Beyefendiye gazeteci soruyor:
“Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili düşünceniz?”
Başbakan; “İki sanığı yakalandı, yargılanıyor” diye yanıtlıyor soruyu.
Mumcu cinayetini çözmüş kafasında.
İki sanık yargılanıyor ya; tamam!
Ama Mumcu cinayetinin asıl failleri hâlâ yakalanmış, cinayetin gerçek nedenleri hâlâ aydınlanmış değil!
RTE’yi ilgilendirmiyor.
***
Zaten RTE ve AKP’nin Mumcu’yu da cinayetini de anladığımız, anlaşılması gereken anlamda anlamadıkları ortada.
Bir konuşmasında Mumcu’nun adı geçince “O olay ‘bizim zamanımızda’ değil” demiş ve böylece, kendi zamanında gerçekleşmeyen faili meçhul cinayetlerin hesabını sormaya fazla gönüllü olmadığını, ilgi duymadığını kanıtlamıştı!
Geçmiş zaman-benim zamanım farkını ortaya koyan kafayla, iktidar tutkusuyla yaşayanlar devleti yönetiyor.
Bir başka konuşmasında da AKP iktidarları döneminde faili meçhul kalmış tek bir cinayet olmadığını söyleyerek övündü.
Bu kafa Uğur Mumcu ve diğer faili meçhul cinayetleri çözecek mi, çözer mi?
Çözer, çözer; balık kavağa çıktığı zaman!
0 yorum:
Yorum Gönder