Danıştay’la Yargıtay da AKP’nin eline geçecek mi?
TBMM’ye sunulacak bir tasarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin iki ana kurumu da Tayyip Bey’in istediği bir biçime girecek mi?
Meclis’teki CHP ve MHP milletvekilleri bu girişime seyirci kalmakla mı yetinecek?
Evet, sözcüleri kürsüye çıkıp eleştirecekler, belki ağır tartışmalar olacak, ama sonuç değişmeyecek! Oylar verilecek, muhalefet azınlıkta kalacak, yasa kanunlaşacak, her şey olup bitecek!..
Nasıl Yargıçlar Savcılar Kurulu, nasıl Anayasa Mahkemesi AKP’nin istediği bir biçime sokulmuşsa, Osmanlı’dan beri onurla görev yapmış Şûrayı Devlet, yani Danıştay ve Yargıtay da etkisiz bir hale getirilecek?..
Bıçak kemiğe dayandı diyoruz ama artık kemik de kırılıyor... İki seçimde çoğunluğu elde etmiş bir parti, Atatürk Cumhuriyetini kendi dilediği biçime sokmayı başarma yolunda?.. Bir de bakacağız ki güvenilir hiçbir kurum kalmamış, hepsi AKP yandaşlarının eline geçmiş. Kısacası Türkiye’de demokrasinin izi bile kalmamış!..
***
Seçime daha beş ay var; o gün geldiğinde ülke tanınmaz olmuş... İktidar partisi yine yüzlerce milletvekilini Meclis’e sokmuş. Türkiye de muhafazakâr demokrasiden çıkıp, bir İslam Cumhuriyeti, daha doğrusu bir İslam devleti!..
CHP ve MHP’ye düşen bir görev var: Böyle bir oldubittiyi kabul etmemek!..
İşi yalnız sözle, nutukla değil, apaçık bir davranışla önlemenin yolunu bulmak... Danıştay’la Yargıtay da AKP iktidarının eline geçti mi Atatürk’ün demokratik cumhuriyeti de sona ermiş olacaktır.
Tek çare ne? Sine-i millete dönmek!..
Yani, Meclis’ten ayrılıp halkla birleşmek, halkla kaynaşmak!.. AKP’yi kendi sorumsuzluklarıyla baş başa bırakmak...
***
En geri kalmış toplumlar bile uyanıyor, hükümetleri deviriyor. Özgürlük ve demokrasi yolunda savaşıyor... Tunus’lar, Arnavutluk’lar, Yemen’ler ortada!.. Ya biz, bizler! Ya parlamentoda demokrasiyi savunsunlar, yaşatsınlar diye seçtiğimiz insanlar?..
Sine-i millete dönmek o kadar zor mu? Vekillerimiz, ülkeyi çıkmazların çıkmazına sürükleyecek bir tutuma, ancak halkla birlikte direnebilirler. Onurları, erdemleri, ülkeye sevgileri varsa!..
Son kaleler elden gitmeden...
TBMM’ye sunulacak bir tasarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin iki ana kurumu da Tayyip Bey’in istediği bir biçime girecek mi?
Meclis’teki CHP ve MHP milletvekilleri bu girişime seyirci kalmakla mı yetinecek?
Evet, sözcüleri kürsüye çıkıp eleştirecekler, belki ağır tartışmalar olacak, ama sonuç değişmeyecek! Oylar verilecek, muhalefet azınlıkta kalacak, yasa kanunlaşacak, her şey olup bitecek!..
Nasıl Yargıçlar Savcılar Kurulu, nasıl Anayasa Mahkemesi AKP’nin istediği bir biçime sokulmuşsa, Osmanlı’dan beri onurla görev yapmış Şûrayı Devlet, yani Danıştay ve Yargıtay da etkisiz bir hale getirilecek?..
Bıçak kemiğe dayandı diyoruz ama artık kemik de kırılıyor... İki seçimde çoğunluğu elde etmiş bir parti, Atatürk Cumhuriyetini kendi dilediği biçime sokmayı başarma yolunda?.. Bir de bakacağız ki güvenilir hiçbir kurum kalmamış, hepsi AKP yandaşlarının eline geçmiş. Kısacası Türkiye’de demokrasinin izi bile kalmamış!..
***
Seçime daha beş ay var; o gün geldiğinde ülke tanınmaz olmuş... İktidar partisi yine yüzlerce milletvekilini Meclis’e sokmuş. Türkiye de muhafazakâr demokrasiden çıkıp, bir İslam Cumhuriyeti, daha doğrusu bir İslam devleti!..
CHP ve MHP’ye düşen bir görev var: Böyle bir oldubittiyi kabul etmemek!..
İşi yalnız sözle, nutukla değil, apaçık bir davranışla önlemenin yolunu bulmak... Danıştay’
Tek çare ne? Sine-i millete dönmek!..
Yani, Meclis’ten ayrılıp halkla birleşmek, halkla kaynaşmak!.. AKP’yi kendi sorumsuzluklarıyla baş başa bırakmak...
***
En geri kalmış toplumlar bile uyanıyor, hükümetleri deviriyor. Özgürlük ve demokrasi yolunda savaşıyor... Tunus’lar, Arnavutluk’lar, Yemen’ler ortada!.. Ya biz, bizler! Ya parlamentoda demokrasiyi savunsunlar, yaşatsınlar diye seçtiğimiz insanlar?..
Sine-i millete dönmek o kadar zor mu? Vekillerimiz, ülkeyi çıkmazların çıkmazına sürükleyecek bir tutuma, ancak halkla birlikte direnebilirler. Onurları, erdemleri, ülkeye sevgileri varsa!..
Son kaleler elden gitmeden...
0 yorum:
Yorum Gönder