ASLINDA, bu yazının başlığı olarak, “Herkes herkese lazım” demek daha doğru olurdu. Ama son yıllarda “Hukuk herkese lazım” demeye ağzımış alışmış, bunu konuşup sadece bunu düşünüyoruz.
Peki, örneğin asker herkese lazım değil mi? Yakın zamana kadar bu ülkenin jeopolitik ve eğitim koşullarında “Ordu herkese lazım” demeye gerek bile yoktu; çok doğaldı bu gereklilik. Şimdi, olur olmaz nedenlerle ordunun saygınlığını törpüleme modası yaygınlaştıkça, bu gerekliliği düşünmek gerekiyor, ama söylemek neredeyse ayıp sayılıyor.
Öyleyse, ordunun gerekliliği düşüncesini iyi anlatabilmek için, gözümüzü ve belleğimizi birkaç gün öncesinin Mısır’ına çevirelim.
Mısır ordusu Meydan-ı Tahrir’e yığılan kızgın ve tepkili kalabalık şiddete dönmesin, polisle ve Mübarekçi kesimle kanlı çatışmalar çıkmasın diye oraya birkaç tankla bir-iki manga asker yollamamış ve o kalabalığa dıştan bir şeyler atılmasını ya da o kalabalığın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yürümesini engellememiş olsaydı, tarafların çıkaracağı kargaşada yüzlerce kişi ölür ya da yaralanır, mağazalar yağmalanır, uygarlık tarihinin en değerli yapıtlarını barındıran Ulusal Müze talan edilirdi, değil mi?
Mısır ordusu ki, her yıl bir buçuk milyar dolarlık Amerikan yardımı alıyor diye aleyhinde söylenmemiş şey kalmamıştı, o ordu ne Mübarek’in polisleriyle çatışma gereğini duydu, ne kendi halkına karşı silah kullandı, ne çürümüş bir düzenin yıkılmasını engellemeye kalktı, ne devlet başkanını öldürdü, ne sonraki gelişmeleri güçleştirecek sözler etti, ne de o tür başka yanlışlar yaptı.
Olay için “Amerikan planıdır ya da dinci faşizme dönüşür” sözleri mutlaka edilecektir, ama o ordunun bile halkı kördövüşe sürüklenmekten kurtardığı ve bunu ülke ufkunu karartmadan başardığı yadsınabilir mi?
Kurum, belli kuralları olan bir bütünlük demek. Bu, ya bir kuruluştur ya da Medeni Kanun’la düzenlenmiş evlilikte olduğu gibi bir kurallar bütünlüğüdür. Kurumlardan oluşan devlet de, kurumların düzgün ve kendilerine özgü kurallara uygun işlemesiyle yaşar. Bu anlamda, devletin her kurumu, değişik alanlarda ve değişik ölçülerde bütün vatandaşlara, hatta ülkede bulunan bütün yabancılara lazımdır.
Sık sık, her vesileyle “Hep aynı gemideyiz” deyip gemide çeşitli işlevleri yerine getirenlerin birbirine lzım olmadığını söylemek ve hele onları birbirine düşürecek davranışlarda bulunmak olacak şey midir? Toplumda da, bırakın yurt savunmasını, her büyük doğal afette ve baş edilemeyen her kalkışmada gücüne ve disiplinine güvenerek orduyu göreve çağırıp sonra en lazım olan bu kurumun özgüvenini sarsacak bir tutum sergilemek olur mu?
0 yorum:
Yorum Gönder