Siyaset adamları, aydınlar, medyadaki irikıyım kalemler; hem darbelerden nefret ettiklerini, hem darbelerin artık tarih olduğunu söylüyor, yazıyor, açıklamalar yapıyorlar…
…Fakat ülkede olumsuz kimi gelişmeler, söylemler; siyasetçilere, yazarlara, aydınlara sürekli darbeyi hatırlatıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un fiili siyasete girdiği günden beri değerli bir anayasa profesörü olmakla, bir siyaset adamı olunamayacağını adeta kanıtlamak istercesine birbiri ardına yaptığı gafların listesi dün gazetelerde yer aldı.
Son olarak, “Meğer kâğıttan kaplanmışlar, biz asker zannettik” diye TSK’yi suçlayan, darbe çağrıştırıyor diye yorumlanan söylemi, kısa siyasal yaşamında gaflar karnesine yeni bir not olarak yansıdı.
Gazetelerde çıkan açıklamalarında Batum sözlerini çok değişik biçimlerde yorumluyor.
Konuştukça parti aleyhine söylemler, açıklamalar bir o kadar artıyor.
CHP kimi günler gündemde yer almıyor diye Genel Başkanı’nın üzülmesine gerek yok.
Sezgin Tanrıkulu, Süheyl Batum gibi genel başkan yardımcıları oldukça, gündemde her zaman yer alacaktır CHP!
***
Ne var ki Batum’la yeniden yaşama giren darbe konusunda dikkat çeken kimi sonuçlar izleniyor.
Kâğıttan kaplan açıklamalarını istismar etmezse bugüne dek izlediği siyasetin doğasına aykırı hareket edecek olan AKP, CHP’yi ordu üzerinden siyaset yapan, darbe taraflısı bir parti diye suçladı.
TSK aynı gün yanıt verdi: Orduyu siyasete çekmeyin!
Siyasetçilerin, Batum’un TSK’den sonraki açıklamalarına baktım:
12 Eylül 1980 darbesinden 9 ay önce TSK’nin zamanın cumhurbaşkanına verdiği uyarı mektubunu CHP’nin de hükümette olan AP’nin de üstüne almadığı gibi…
Aaa! TSK açıklamasını hiçbiri… ne partiler ne de Batum üstüne alıyor!
Batum kâğıttan kaplan benzetmesini nereden esinlendi acaba? Zira ilk söyleyen Çin devriminin lideri Mao! Emperyalist devletler, özellikle ABD için söylemiş. Kitaplara geçmiş. Mao döneminde Çin’e gittiğimde bu söz büyük pankartlara yazılmış, duvarlarda yer alıyordu.
***
Diğer ilginç gelişme; kâğıttan kaplan tartışmalarının yaşandığı, askerin siyasetçilere seslenen bir açıklama yaptığı gün Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner’in CHP Genel Merkezi’nde Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmesi…
Kâğıttan kaplan olayının görüşülmediğini açıkladı Kılıçdaroğlu.
Lakin konuyu Genelkurmay Başkanı açmamış olabilir ama örneğin Kılıçdaroğlu:
Partisinin kimi yöneticilerinin tepki çeken, tartışmalara yol açan kimi açıklamalarının CHP’yi bağlamadığını açıkladığı gibi… Genel Başkan Yardımcısı Batum’un sözlerinin de CHP’yi bağlamayacağını, genel başkan yardımcısına özgü özel söylemler olduğunu görüşme sırasında bir vesile Org. Koşaner’e belirtmiş olabilir.
***
Kılıçdaroğlu haklı olarak AKP’nin 8 yıldır darbe edebiyatı yaptığını, geçmiş darbelerin üstüne gideceğini vaat ettiği halde darbelerle ilgili hiçbir hukuksal girişim başlatmadığından yakınıyor.
Bu bağlamda Kılıçdaroğlu’nun Münih’te katıldığı uluslararası toplantıda, ABD’nin eski büyükelçisi Eric Edelman ile yaptığı konuşmanın içeriğini merak ediyorum.
Münih’e götürdüğü gazetecilere sadece Edelman’ın Türkiye’deki gelişmelerden kaygılandığını söyledi. Gazetecilerimiz de Kılıçdaroğlu’nun tek cümlelik açıklamasıyla yetindi. Daha başka konulara temas edilip edilmediğini sormak zahmetine katlanmadı!
Kılıçdaroğlu o tek cümleyle yetindi mi acaba?
Başkalarını bilmem ama ben merak ediyorum.
Örneğin, Kılıçdaroğlu, Edelman’ın bundan on gün kadar önce Cumhuriyet’in Washington muhabiri Elçin Poyrazlar’a sözünü ettiği bir konuda eski büyükelçiden ayrıntılı bilgi aldı mı veya istedi mi?
Bir süre önce Edelman elçiliği sırasında darbe olacağı yolunda bilgiler geldiğini söyledi.
Daha sonra Poyrazlar’a “kendisine sahte darbe belgelerini verenin Gülen cemaatine bağlı bir kişi olduğunu” açıkladı.
Bu açıklama önemli; zira Gülen cemaatinin devlet içinde oynadığı rolün somut örneği.
Gülen cemaatinin ABD’ye sahte belgelerle darbe olasılığını duyurmasının bir nedeni olmalı ve Edelman’ın verdiği bilgiler Gülen cemaatinin Türkiye’yi karıştırmaya yönelik oynadığı rolleri kanıtlayabilir.
Kılıçdaroğlu bu tarihsel fırsatı kaçırdı mı acaba?
9 Şubat 2011 Çarşamba
Yat Kalk Darbe! -Cüneyt Arcayürek
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder