11 Mart 2011 Cuma

İktidarın Yukarısı Aşağısı… -Cüneyt Arcayürek

 İktidarın Yukarısı Aşağısı…

12 Haziran’da ülkeyi her açıdan derinden ilgilendiren bir seçim yapılacak.Oysa medya, siyasetçiler günlerdir seçimle değil, bir “başka konu” ile ilgili.
Tartışmaların odağında “başka konu” yer alıyor.
İlgili tarafların açıklamalarına, TV’deki birbirini tutmayan söylemlerine bakılırsa “o konunun” kahramanı; -ruhbilimcilerin saptamalarına göre- ün peşinde koşan, belden aşağı bir olay yaratarak gündeme damga vuracağını sanan bir kişilik sahibi.
Gazeteciliği de kuşkulu.
Yaratmak istediği olaya bakılırsa kafası başka iklimlerde geziyor.
Bir söylediği bir söylediğini tutmuyor.
Fatih Altaylı, İklim Bayraktar’ı TV’ye çıkardı.
Durmadan insanlıktan söz eden, söylediklerine kimsenin inanmadığından şikâyetçi görünen Bayraktar’a; Altaylı, “Kemal Kılıçdaroğlu ile ne konuştunuz?” diye soracak oldu.
Altaylı’yı da programı izleyenleri de şaşırtan bir yanıt aldı:
“Konuşmadım!” dedi Kaleli, Bayraktar İklim!
Şöyle bir baktı yüzüne Altaylı; “kısa bir ara” dedi.
Reklam arasında Bayraktar’a; Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarında kendisiyle görüştüğünü ifade ettiğini söylemiş olmalı ki Altaylı; skandal kadın, CHP lideri ile konuştuğunu kabul etti.
Bu konu dün yine medyanın gündemindeydi; seçim yine rafa kaldırılmıştı.
***
Aslında bu konuyla ilgili tartışılması gereken başka konular var ama, nedense pek rağbet edilmiyor.
Günlerdir siyaset dünyasını sarsan, kamuoyunun yakından ilgilendiği bir komplo konuşuluyor. Örneğin savcılar tribünde:
Deniz Baykal’ı olmadık cinsel yaklaşımlarla bir kez daha sahneye taşıyarak olay ve ün yaratan kadın gazeteci olmak isteyen Bayraktar’ın kanıtlayamadığı söylemlerini… CHP liderine önemli bir AKP’linin benzeri yaşantısıyla ilgili sözlerini ihbar sayıp harekete geçmiyor.
Ya da CHP’den, “o AKP’linin kim olduğunu açıklamasını” isteyen iktidar koltuklarından savcılara, ha bre davranın, “büyük balık” kimmiş AKP’de ortaya çıkarın, diyen tek bir ses çıkmıyor.
AKP de, kadını sıkıştırıp, namuslu, onurlu bir insan isen Kılıçdaroğlu’na söylediğin AKP’li büyük balığı açıkla, diyemiyor.
AKP siyaset malzemesi yapacak ya olayı; sözlüklerde hakaret ifade eden ne kadar sözcük varsa hepsini CHP lideri Kılıçdaroğlu’na kullanıyor.
CHP’ye komplonun adeta parçası, hatta yaratıcısı izlenimi vermeye çalışıyor.
Ana muhalefetin bir kez daha bir cinsel skandalla sarsılmasını, hatta parti genel merkezinin skandalın tetikçisi olmasını dileyen ve bekleyen bir tavır sergiliyor.
Kılıçdaroğlu, AKP sözcülerinin söylemlerine en azından bir yuhhh çekebilirdi. Terbiyeli kişiliği elvermedi.
***
Bu iktidar:
Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği Türkiye gerçeklerini eleştiren son raporundaki; “Ergenekon ve Balyoz darbe planına ilişkin soruşturmaların Türk demokrasisinin ve yargısının şeffaf, bağımsız ve güçlü biçimde işleyişini göstermediğini… Tutukluluk sürelerinin uzunluğundan endişe ettiklerini… Bütün şüphelilere etkili yargı garantisi verilmediğini… Son tutuklamaların bu davalara olan güvenin kaybolmasına neden olduğunu…” ifade eden saptamalarına karşı çıkan, yalanlayan açıklamalar yapar.
…Ama klinik vaka Kaddafi’nin Kürtlerin bağımsız devlet kurmalarına destek çıkan sözlerine sıra geldi mi iktidardan bir açıklama ara ki bulasın!
Halkına silah sıkan Kaddafi ile PKK ile savaşan Türkiye’yi ve ordusunu aynı kefeye koymasını duymazlıktan gelir.
***
Bu iktidarın büyüğü küçüğü aynı. İşlerine geldi mi halkı överler. Kimileri de sorumluluklarını, suçlamaları örtmek istediler mi halkımız tu kaka!
İşte, AKP kadrosunda üçüncü, dördüncü sıradan bir kişiden örnekler.
Ankara son günlerde yıllardır yaşamadığı kar afeti ile karşılaştı.
Belediye Başkanı Melih Gökçek’e göre belediye alabildiği önlemleri aldı.
Olan biten kazalardan, halkın yollarda mahsur kalmasından sorumlu kim Gökçek’e göre? Belediye mi? Ne münasebet! Afete hazırlıksız yakalanan halk elbette!
Taşıt kazaları mı oldu? Gökçek’e göre kazaların nedeni ne buz, ne yeterli tuzlanmayan yollar. Suçlu: Arabaların aşınmış lastikleri!
Ana yollar mı kapandı? Kilometrelerce kuyruk mu oluştu? Yol ortasında arabalarını kilitleyip gidenlerin eseri!
Yolların gerektiği kadar tuzlanmadığını yazan, söyleyen mi oldu: Gökçek’in yanıtı, “yala asfaltı gör tuzlandığını!”…
Bu açıklamaları üstelik sırıtkan bir suratla TV’lerde halkın gözünün içine baka baka yapan adam, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek!
Bu örnekler iktidarın yukarısı aşağısı aynı tornadan çıktığını belgelemiyor mu?

0 yorum:

Yorum Gönder