11 Nisan 2011 Pazartesi

Anadolu’nun Övüncü Alevilik Üzerine... - İlhan Selçık

 Anadolu’nun Övüncü Alevilik Üzerine...
Son Alevi-Bektaşi eylemi canlı oldu, mitinge kimine göre 50, kimine göre 100 bin kişi katılmıştı...
Alevi-Bektaşi toplumu eninde sonunda toparlanıyor mu?..
*
Alevi inancının tüm dinler dünyasında eşi menendi yok...
Neden?..
Çünkü hiçbir dinde ‘enel hak’ ilkesi yok...
Alevilik, İslam kapsamında oluşup gelişse bile, inanç diyalektiği bakımından özgün bir felsefeyi dile getiriyor...
Alevi şeriatçı değildir, camiye değil, cemevine gider, dinci-İslamcı siyasete karşıdır, Nakşi-Sünni AKP iktidarına destek olamaz, laik Cumhuriyet düzeni dışında soluk alamaz...
*
Ama nice açıkgöz çokbilmiş politikacı ya da medyacı hem Amerikanofil İslamcı AKP iktidarına yamanıyor, hem de Alevileri kandırmaya çalışıyor...
Oyun içinde oyun oynanıyor...
Aleviler bölünmüşlüğe sürükleniyor...
*
Aleviler Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda ve laik Cumhuriyetin kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk ile birlikteydiler...
Bugün Türkiye, İslam coğrafyasında tek laik demokratik ülke...
Aleviliğin Atatürkçü demokratik devrimde katkısı çok büyüktür...
Bugün de ‘Dinci-İslamcı-Nakşi-Sünni’ Amerikan modeline karşı, Aleviler önemli güvencedir...
Ancak Aleviler kendi içlerinde bölük pörçükleştikçe etkilerini yitirecekler, varoluşları bile tehlikeye girecek...
Oysa Anadolu’ya yeryüzünde özgünlüğünü sağlayanlar Alevilerdir...
*
Mevleviler Alevilere göre çok az sayıda olmalarına karşın Mevlana’nın kenti Konya âbâd oldu...
Bir de yoksul Hacıbektaş’ın haline bakın...
Avrupa’daki ve Anadolu’daki Alevi-Bektaşi toplumları el ele verebilse, Hacıbektaş pırıl pırıl bir merkeze dönüşebilir...
Alevilerle Bektaşiler birbirleriyle uğraşacaklarına bütünleşseler hem Nakşi-Sünni-İslamcı-Amerikanofil iktidarın soluğunu keserler, hem laik Cumhuriyet Atatürk’e layık bir çağdaş devlete dönüşür...
*
Alevi ve Bektaşiliğin güler yüzü mizah, şiir ve fıkra diliyle dünyada bir eşi daha bulunmayan özgün bir kültür yaratmıştır...
‘Şahkulu 2008 Takvimi’nde birkaç gün önce okuduğum fıkra ile yazıyı noktalayayım...
Dersim olaylarında yakalanan isyancıları jandarma içeri atarmış, yeterli cezaevi olmadığından tutukevi gibi kullanılan bir camiye tıkmak istedikleri Alevi ise direniyormuş:
- Girmem de girmem...
Dipçikleyip içeri sokmuşlar...
Alevi ellerini havaya kaldırıp seslenmiş:
- Ya İmam Hüseyin halimi görüyorsun, ben girmek istemiyorum, ama, zorla sokuyorlar...
Böylesine özgün kültürü olan Anadolu’da yüz bin cami inşa edilmişken cemevlerine karşı çıkmak ‘gaflet’ ve ‘dalalet’ten başka şey değildir...

0 yorum:

Yorum Gönder